Ayrıca Peygamberimiz (sav) şu âyet-i kerimede, Rahman teâla'dan ahid almış kimselerin başında gelir;
لاَ يَمْلِكُونَ الشَّفَاعَةَ إِلاَّ مَنِ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمَنِ عَهْدًا"O gün, Rahman olan (Allah'ın) katında bir ahid almış olan kimselerden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır" (27)
Makam-ı mahmûd ise, bu alınan ahd'in kuranda ki misalidir.
O zaman şefaat, Allahu teâla'nın elinden, razı olmadığı kimseleri (hâşa) kurtarmak değil, bilakis razı olduğu müminleri bağışlamak için şefaat edenlerin aracı olup, yalvarmalarını sebep kılmasıdır.
Çünkü Allahu teâla'nın rahmeti ğadabını geçmiştir ( إِنَّ رَحْمَتِي سَبَقَتْ غَضَبِي)
Fakat sırf bu manayı kabul etmemek için bir takım profesörlerin, melekler müminler ile şef'
( شَفْع) olacaklar. (yani beraber olacaklar) İşte bu beraberlik şefaatdir diyerek bütün bu rivayetleri görmemezlikten gelmeleri, hadis-i şerif inkarcılığının zirveye ulaşmış halidir.
Halbuki bütün müfessirlerimiz, şefaat âyetlerini zorunlu olarak hadis-i şeriflerin ışığı altında tefsir etmişlerdir.
Vesselam
KAYNAKLAR
1- Lisânül arab ibn-i manzur c:5 sh:145, 2- Ömer nesefi akâidi sh:9, 3- İbn-i Mâce, zühd,26, Tirmizi, kıyâme 11, A. ibn-i Hanbel 3/113, Ebû Dâvud, 4- Bahrul kelam en-Nesefî sh:235, 5- Nisa suresi âyet:31, 6- Müddessir suresi âyet 48, 7- Muhammed" "19, 8- İbn-i Mâce, zühd, 26, Tirmizi, kıyâme, 11, A. ibn-i Hanbel 3/113, Ebû Dâvud, 9- Zümer suresi âyet 7, 10- Mümin""18, 11- Lokman""13, 12- Bakara""254, 13- """255, 14- Enbiyâ" "28, 15- Bakara""255, 16- İbn-i Mâce, zühd,37, 17- Tâha suresi âyet 109, 18- Zümer""44, 19- Nisa""139, 20- Yunus""3, 21- Nisa""85, 22- Lokman"" 33, 23- Şuarâ" "89, 24- Âli imran ""91, 25- İsrâ ""79, 26- Kurtubî, İbn-i Kesir, Dürrül mensûr. ilgili âyet, 27- Meryem suresi âyet 87