Ali Haydar ÇETİNTÜRK

Ali Haydar ÇETİNTÜRK


İSLAMDA TARİKAT VE CEMAAT

22 Eylül 2016 - 00:02

Tasavvuf  kültüründe tarikat, insanları manen olgunlaştırmak, terbiye etmek, yetiştirmek için tasavvuf büyüklerinin takip ettiği yoldur. Ve yine islamda ayrıca tasavvuf ve benzeri hareketlerde, belli bir görüş ve inanca sahip guruplar içinde kullanılır. Ayrıca başlarında icazetli bir şeyh efendi ve mürşid-i kamil bulunan tasavvuf cemaati ne’de Tarikat denmektedir.
Cemaat ise ; Dinde ibadet etmek için bir araya gelen topluluklara denir.
Şimdi‘’Tarikat ve Cemaat’’ tanımını yaptıktan sonra gelelim aralarındaki farka?
Günümüzde yanlış anlaşılan konulardan biride cemaat ve tarikat kavramlarının iyi bilinmemesi ve karıştırılmasıdır. Bazı kişiler içinde bulunduğu dini grubun, tasavvufi özelliğini yitirip cemaate dönüştüğü halde, hala tasavvufi eğitim içinde bulunduklarını zannetmektedirler. Halbuki tarikatların başında silsilesi ve icazetnamesi olan bir Şeyh Efendi bulunur. Cemaatlerin başında ise, sadece Hoca dedikleri bir zat bulunur. Kişi cemaat içerisindeki hizmeti nisbetinde ön plana çıkar ama tarikatlarda fabrikatör olan birisi, manen kendisinden daha yukarıda olan çobanın karşısında diz çöküp, sohbetini dinleyebilir. Cemaatlerde ise böyle bir durum söz konusu olmayıp, Ancak cemaat olarak hayırlı işler yapabilirler.
Yani cemaat ve tarikatlarda amaç rızâ-i İlahi ise, sonuç biiznillah hayr olur. Ve asırlardır tarikat kültürümüz ve bu kültürleri bize öğreten, bizleri bu terbiyede yetiştiren büyüklerimiz vesilesiyle bu vatan, bu topraklar, bu millet bu kadar ileri seviyeye ulaşmış ve ayakta durabilmiştir. Yani kimsenin bu kültürü ötekileştirmeye , dışlamaya ne haddi nede yetkisi vardır.
Öyleyse ne oluyor da günümüzde din ile, Müslümanlıkla alakası zayıf olup,  dîni tabirleri bir tarikat veya cemaatin adı zan edecek kadar İslam cahili olan sözüm ona ileri zekalılar, kendi fikirlerini benimseyen, savunan tv kanallarında şovmenliğe soyunuyorlar!
Milletimizin 15 Temmuz  günü verdiği mücadelenin ve kazandığı imtihanın aktörlerinden biri olan tarikat mensubu kardeşlerimizi görüp dini, dindarları benimsemek yerine milletine kurşun sıkan kendilerine emanet edilen tanklarla yurttaşlarının üzerine yürüyüp vahşice mazlumları katleden, şantajla, montajla ve kasetle insanları intihara sürükleyip hayatlarını karartan, her türlü takiyye  sahibi sözde İslam cemaati olan örgüte bakıp, dine ve tek derdi dinlerini kamil manada yaşamak olan gariban Müslümanlara yine fırsatını yakalamışken vurup durmaktadırlar.
Farkında olmalıyız ki ‘’Cemaat’’ kılıfıyla toplumun asırlardır İslami omurgasını çökertecek bir saldırı gerçekleşiyor. Unutmamak gerekir ki eğer cemaatler-tarikatlar çökerse, ehli sünnet omurga yapısı çöker, toplumun İslami ruh kökleri kurur.
Gerçekten kurur mu? Evet kurur. Kurumayacak olsa 600 yıllık imparatorluğun kurucusu Osman Gazinin şeyh Edebali ile ne işi vardı? Oğlu Orhan Gazinin derdi neydi de Geyikli Babanın peşinden koştu? Torunlarından Yıldırım Beyazıt Hanın Emir Sultan Hazretlerinin eteklerine eğilmesi boşuna mıydı? Hazreti Peygamberimizin (S.A.V.) övgüsüne mazhar olmuş koca sultan cennet mekan Fatih Sultan Mehmet Han niye atından inip Akşemseddini (Ks.) bindirdi. Osman oğullarının ilk İslam halifesi olan Yavuz Sultan Selim Hanın Sümbül Sinan Hazretlerinin Önünde diz çöküp ‘’Bir veliye bende olmak cümleden âla imiş’’ sözü yersizmiydi?
Dertleri ve düşmanlıkları ne cemaat ne tarikat nede Müslümanlar olmayıp, bizzat islamın ta kendisi olan insan müsvettelerine sesleniyorum…
Muhakkak hak geldi, Batıl zâil (yok) oldu. Şüphesiz batıl yok olucudur.  (İsrâ 81)
 Vesselam…

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum