Yani, وَلَا يَرْضٰى لِعِبَادِهِ الْكُفْرَۚ "..Yine de O, (çok merhametli olduğundan) kulları için (zararlı olacak) kafirliğe (onlar adına) razı olmaz!" (9) âyetinin haber verdiği kafirler ve müşrikler içindir. Misal; مَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ حَم۪يمٍ وَلَا شَف۪يعٍ يُطَاعُۜ
" (İşte o zaman, şirk koşmakla en büyük zulmü işlemiş olan) o zalimler için ne yakın bir dost vardır, nede sözü dinlenecek bir şefaatçi" (10)
Bu âyet-i kerimenin sıyak ve sibakın dan anlaşılan, zalimlerin,kafirler ve müşrikler olduğuna itiraz edilecek olursa, şirkin zulüm olduğunu şu âyetler ile ispat edebiliriz; اِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظ۪يمٌ
"Muhakkak ki şirk büyük bir zulümdür" (11) وَالْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ
" Kafirler zalimlerin ta kendisidir" (12)
Şefaat vardır fakat Allahu tealanın iznine bağlıdır. Misal; مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ "Kimdir şu kimse ki O'nun izni olmadan nezdinde şefaat edebilecektir?" (13)
Şu âyet-i kerimeler de Allahu tealanın kimlere şefaat etme izni verdiğini bizlere haber veriyor; وَلَا يَشْفَعُونَۙ اِلَّا لِمَنِ ارْتَضٰى "...Onlar, O'nun rıza gösterdiği kimselereden başkasına şefaat edemezler..." (14) Burada وَلَا يَشْفَعُونَۙ fiilinin zamirinin rucû ettiği yer 26 ve 27. âyetlerde zikredilen melekler olduğu için, meleklerin âhirette şefaat edebileceklerini öğrenmiş oluyoruz.
Birde, مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ (15) ve benzeri olan âyetler de مَنْ kelimesi elfâz-ı umumdan olduğu için ve Efendimizin (sav) يَشْفَعُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ثَلاَثٌ اَلْاَنْبِيَاءُ ثُمَّ الْعُلَمَاءُ ثُمَّ الشُّهَدَاءُ "Kıyamet günü üç zümre şefaat eder; Peygamberler sonra âlimler sonra da şehidler" (16) hadîs-i şerifi de, o ( مَنْ ) lafzını beyan ettiği için, Enbiyâ, ulemâ ve şehidler de bu manaya dahildirler. Yani zikredilen bu zevâtın da şefaat edebileceklerini öğrenmiş oluyoruz.
Kimlere şefaat edilebileceği de şu ve benzeri âyetler de haber verilmiştir;
يَوْمَئِذٍ لاَ تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ إِلاَّ مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَنُ وَرَضِيَ لَهُ قَوْلاً O gün, Rahman’n kendisine izin verdiًği ve söِzünden hoşnut olduğًu kimselerden başkasına şefaat fayda vermez. (17)
Allahu tealanın kendisine şefaat edilmesine izin verdiği ve kendisi için söz söyleyip, (konuşulmasından) razı olduğu kimselere şefaat edilebileceğini haber vermiştir. Allahın (cc) razı olduğu kullar ise, yukarıda zikredildiği gibi kafirler değil müminlerdir.