Siyasetin kirli pazarlıkları seçim öncesi deşifre olmaya başladı.
DSP’nin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tamer Kanber, CHP-HDP-İP ittifakının kazanması halinde daire başkanlıklarının, HDP'ye tahsis edileceğini elindeki şemayla herkesin anlayacağı dilde açıkladı.
Balıkesir’de bunlar yaşanırken, Antalya’da da aynı şeylerin konuşuluyor olması sanırım kimseyi şaşırtmaz.
Her türlü tepkiye rağmen Yörük diyarı Antalya’da CHP-HDP-İP ittifakının görüşmelerini kimse çıkıp açıklamadığı gibi tepki gösteren vatandaşa da ne tür bir görüşme ya da pazarlık yapıldığı uygun dilde de olsa anlatılmadı.
Balıkesir’de yaşananlar da yenilir yutulur gibi değil.
Antalya’da İP mensubu üyeler, meclis üyeliklerine ya da belediye başkanlıklarına aday olamayınca bazı belediyelerde başkan yardımcılıkları, şube müdürlükleri ve daire başkanlıklarının kendilerine verildiğini dillendirmeye başladı.
Yani adaylık konusunda gölü yiyen İP’liler, kendilerine verilecek kadro sözleriyle fakir gönüllerini avutmaya başlamış.
Dün meclis üyeliklerini ve bazı belediyelerin adaylıklarını vermeyenlerin yarın bu kadroları verip vermeyeceği de meçhul.
Söylediğim gibi birileri fakir gönüllerini ağızlarına çalınan bir parmak bal misali avutmaya çalışıyor.
Hele bir tanesi var ki hem Kürt kökenliyim hem ülkü ocaklarında hasbel kader bulundum Konyaaltın’da Başkan yardımcılığı benden başka kimseye verilmeyecek diye dolanmaya başlamış.
Hatta yağcılıkta o kadar ileriye gitmiş ki karısıyla birlikte olan profil resmini kaldırmış CHP’nin Belediye Başkan Adayı Semih Esen’le olan resmini paylaşmış.
Neyse siyaset hayatına yeni giren İP’liler bu seçimlerden sonra da yaşadıklarıyla profesyonel siyasetçiler sınıfına girecekler.
Bazen yaşayarak tecrübe ediniliyor.
İP’liler bu şekilde kadro konusunu dillendirirken, belediye meclis üyeliklerine yerleştirilen HDP’liler’in hangi kadrolara atanacaklarının sözünün verildiğini düşünemiyorum bile.
HDP’lilerin büyük bir kısmının örgütçü olması, hatta bunların en yakınlarının da PKK’nın dağ kadrosunda bulunması daha da fecaat.
Örgütçüler belediyelere yerleştirildiği zaman, bu örgütçülerin en yakınındaki örgütçülerde belediyelerin değişik kademelerinde görevlendirilecekler.
Örgütçüler belediyeye yerleştirilmesi için yeni kadrolar açılacak tabiî ki.
Yeni kadrolar açmak için masum işçiler onun bunun referansıyla girmiş diyerek işten çıkartılacak. Buradan en büyük zararı Antalya’nın yiğit Yörükleri işsiz kalacak ve bu örgütçüler bunların yerlerine yerleştirilecek.
Her seçim yaşadığımız şeyler bunlar.
Ya belediyenin en kuytu yerlerine sürülüp, işten çıkartabilmek istifa ettirilmek için her türlü imkan kullanılacak.
Yani Antalya’nın evlatları belediyelerde örgütçülerin emirlerine girecek.
İnşallah bunları hiçbirini belediye çalışanları yaşamak zorunda kalmaz. Balıkesir’de bu işler şemalandırılıp ekranlara düştüyse, Antalya’da da İPlilerin dillerine düştüyse kadrolaşma pazarlıkları siz düşünün HDP’liler neler hayal ediyordur.