MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy, parti binasında düzenlediği basın toplantısında bütün parti il başkanlarına ve ne kadar aday varsa “Cesareti olan gelsin canlı yayında tartışalım” dedi.
Kimsenin üzerine su dökerek meydan okuyamayacağını söyleyen Aksoy, “Sizlerin aracılığıyla sesleniyorum. Varsa il başkanları, yoksa kendine güvenen adaylar gelsin canlı yayında vatandaşın anlayacağı dilden tartışalım. Vatandaşa gereken gerçek cevapları verelim” diyerek çağrıda bulundu.
Tabi bu çağrının üzerine Antalya televizyonları bir çalışma yapar mı yapmaz mı bilmiyorum.
Ama MHP İl Başkanı Aksoy’un neden böyle bir çağrıda bulunduğunu özellikle kimlere çağrı yaptığını irdelemek gerekir.
Bu çağrının muhatapları CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul ve İP İl Başkanı Ahmet Aydın.
Bu il başkanlarının ve partilerinin hem sosyal medya üzerinden hem de sokakta halkı kandırma üzerine siyaset yapmaları.
HDP temsilcileriyle bu partilerin temsilcileri görüştü mü görüşmedi mi?
Görüşmedilerse çıkıp aleni görüşmediklerini söylemeleri gerekiyor.
Ama MHP’li başkana bu siyasetçilerin terör örgütü temsilcileriyle pastane ve benzinlik köşelerinde gizli gizli görüşmeler yaptığı yönde.
“Hatta biz görüşmedik tanımıyoruz diyorlarsa da aleni olarak söylesinler” diyen Başkan Aksoy, “Bende çıkıyım görüştükleri kişilerle yaptıkları pazarlık sonucu terör örgütü mensuplarının hangi sırada nerede değerlendirildiklerini isim isim açıklayım” dedi.
Antalya Yörük diyarı olduğu için ne yazık ki CHP bu görüşmeleri yüksek sesle dile getiremiyor.
Yüksek sesle dile getirdiğinde hem parti içerisinde hem de sokaktan büyük tepki alacak. Parti içerisinde Atatürkçü ve ulusalcı kesimde HDP’li temsilcilerle yapılan görüşmelerden dolayı büyük kırgınlık oluşmuş.
Şimdi bu görüşmeler sokağa yansıdığında yaşanacak hezimetin kimse sorumlusu olmak istemiyor.
MHP’li başkan bu ülkenin doğusunda başka batısında başka konuşan siyasetçilerin şimdi Antalya’nın da doğusunda başka batısında başka konuşarak vatandaşın kandırılmaya çalışıldığını vurguladı.
Siyaset yalan söyleme sanatı olmadığına göre her siyasetçinin çıkıp meydanlarda açıkça neler konuştuklarını nasıl pazarlıklar yaptıklarını haykırması gerekiyor.
Yörükler tepki gösterecek diye gizli gizli görüşmeler yapılıyorsa ve bunu da inkar ediyorsanız ne diye köşe bucak saklanarak pazarlıklar yapıyorsunuz anlamış da değilim.
Amaç seçimi kazanmaksa Yörüklere ve Türk halkına ihanet etmeden terör temsilcileriyle pazarlık yaparak seçim çalışmalarına girmemek gerekir.
Şimdi sorsan bu siyasetçilere, “Bende Yörüğüm ben de Antalya çocuğuyum” der. Ama işte oturduğunuz koltukları bir Yörük gibi işgal edebilseniz şimdi teröristlerle ne konuşup konuşmadığınızı açıklamak ya da yutkunmak zorunda kalmazdınız.
Hatta Millet İttifakı’nın seçim startı verdiği bazı yerlerde Türk bayrakları ve Atatürk posterinin neden olup olmadığının da bir açıklaması vardır.
Üçüncü ortak HDPKK istemediği için Türk bayrağı ve Atatürk posterleri asılmamazlık yapılmıyordur inşallah.
Yoksa onların taleplerine yetişemezsiniz bilginiz olsun sonra vay halinize…