Bu kahraman milletin bir neferi olmaktan gurur duyuyorum. Vatanı ve mukaddesatı için yeri geldiği zaman canını hiçe sayan bu aziz millet, gözünü dahi kırpmadan kurşuna göğsünü siper etmekten çekinmemiştir. Bu tarihin her döneminde böyle olmuştur. Ruhunda milletimizin vatan aşkı en üst düzeyde mevcuttur. Bunu hepimiz 15 Temmuz darbe girişiminde gördük. Çocuğu, yaşlısı, genci herkes vazifesini yapmak için birbiriyle yarıştı. Meydanlarda belki de ikinci bir kurtuluş savaşı yaşandı. Evet sözde , bir meydan muharebesi yoktu fakat,öz itibariyle tam bir bağımsızlık mücadelesinin verildiği her şeyiyle ortadaydı. Bu başarılı bir şekilde Cumhurbaşkanımızın baş komutanlığında yerine getirildi. Meydanlarda durun dendi ve duruldu. Meydanları boşaltın emrini verdi ve meydanlar ikinci bir emre kadar boşaltıldı. Dolayısıyla insanımız liderine güvenmenin , ona teslim olup zafer kazanmanın hazzını yaşadı. Şimdi ülkemizin dört bir yerinde şehit olan kahraman vatan evlatlarının isimleri yaşatılıyor. Bunların fedakarlıklarını anlatan her türlü çalışma yapılıyor. Emanetlerine devlet olarak sahip çıkılıyor.
Tabi bu arada birileri yine boş durmuyor. Fitne sokmak , insanların birbirine güvenlerini zedelemek için var gücüyle çalışıyorlar. Aileler arasına husumet sokuyorlar ve toplumda huzursuzluk aşılıyorlar. Sizin anlayacağınız bu vatandaşlarımızı huzursuz etme adına her türlü eylemin ve faaliyetin içine girilmiş konumdadır. Sosyal medyada her türlü illegal belge yeniden kendini göstermeye başladı. Cumhurbaşkanımızın bir emriyle meydanlara koşan ve canını hiçe sayan insanımız bu sefer psikolojik harp taktikleriyle huzursuzluk kuyularına yuvarlanmaya başladı. Hükümetimiz Feto ile mücadelesinde kararlı durdukça , bununla irtibatlı olarak ülkeyi bölmeye ve insanımızın canına kast eden illegal güçlerle mücadele sırasında bazı devlet memurlarının , örgütle bağı olduğu için memuriyetine son veriliyor. Suçlular inanıyoruz ki en ağır bir şekilde cezalandırılacak. Bunun için ne gerekiyorsa yapılıyor. Görevden almalar çoğaldıkça sinsi , tuzak kuran birileri milletimiz içinde bu sefer başka tohumların atılması için çalışıyor. Fısıltı gazetesi görevini yerine getiriyor. Dedi kodu ve fitneyi sineden sineye taşıyor. Bu fitnelerin ulaştığı kişiler rahatsız oluyor. Günlük hayatlarında huzursuzluk hasıl olmaya başlıyor. Amaç da bu değil mi? İnsanımızı rahat bırakmayıp, uğruna ölümü göze aldıkları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a cephe aldırmak. Bakın sizin çocuklarınıza ne yapıyor. Onları zindanlara attırıyor yaygarası çıkarmak. Bu düşüncenin yerleşmesi ve toplumda mayalanması için her türlü düzenek kuruluyor.
Ama unuttukları bir şey var milletimiz vatan için binlerce evladını kurban etmekten çekinmez. Kalleşse, satılıksa evladı yüreğine taş basar ama yine de vatanını sattırmaz. Düşmanlarına ezdirmez . Onların karşısında dimdik durur. İnşallah bu azmi tekrar bekliyoruz. 15 Temmuz ruhunu tekrardan canlandırılmasını istiyoruz. Bunun içinde şu sorgulamalar aşamasında halkımızın Cumhurbaşkanımıza güvenmesini istirham ediyoruz. Şunu iyi bilmeliler ki kimseye haksızlık yapılmaz. Hele bir de bu söz sayın Cumhurbaşkanına aitse öyleyse sabır gerekir. Bize bu süreçte yakışan 15 Temmuzu diri tutmak , unutturmamak. Yoluna başımızı verdiğimiz lidere güvenmek.
Bunların hepsi geçecek inşallah. Haklı ile haksız ayırt edilecek. Allah bu konuda da bu aziz millete yardım edecek. Ama şunu unutmamak gerekiyor ki bu süreçte fitneciye dur dememiz gerekiyor. Örgütlü bu güç karşısında elimizi kolumuzu bağlayıp bekleyemeyiz. Dişe dokunur işler yapmalıyız. Millet olarak bizimle kardeşlerimiz arasını açmaya çalışanlara fırsat vermemeliyiz.