Gazze yıllar sonra bayram yapacak. Oradaki çocuklar bayramlıklarını alacak ve sevinç içinde bayramı yaşamanın mutluluğuna erecek. Türkiye bir kez daha Filistin’in yanında olduğunu gösterdi. Abdulhamit Han yadigarı toprakları bağrına bastı. Yaptığı anlaşmayla Gazze ambargosu delindi. Böylece her türlü yardımın kapısı aralanmış oldu. Şimdi Müslümanların daha çok cömert olma vakti. Şu mübarek günlerde onları unutmadan, kardeşine sahip çıkma zamanı.
Türkiye Leydi Leyla yardım gemisini Gazze Limanı’na doğru yola çıkardı. Her zaman mazlumun yanında olan , zalimin karşısında dimdik duran insanımız; her fırsatta garibana ve gurabaya el uzatmanın mutluluğunu yaşıyor. Tarih boyunca yaptığımız gibi bu gün de yapıyoruz. Osmanlı nice zalimin elinden mazlumları kurtarmak için seferler düzenlemiş ve onlara sahip çıkmıştır. Bırakın sadece Müslümanları Fransa’yı bile Almanya’nın elinden kurtarmıştır. Kanuni döneminde Şarklen’e dur demek suretiyle Fransızlar korunmuştur. Böylece Avrupa’da denge sağlanmıştır. Şimdi de hamdolsun cömert insanımız mazlum ve garip halkların yanında olarak sahip çıkıyor. Yeniden bir kardeşlik, muhabbet , sevinç dalgası oluşturmak amacıyla yola düşüyor.
Dünyada bu gün en çok yardım yapan ülkeler arasında üçüncü sırada yer alan Türkiye insanlık ölmedi demek suretiyle ekmeğini bölüyor. Nüfusa oranladığımızda yardım yapmada birinci sırada yer alan ülkemiz insanlığın yarasını sarmak için büyük gayret gösteriyor. Sadece Gazze degil, Afrika ve Ortadoğu’da nice madurları bağrına basıyor ve onlara Anadolu’nun verimli topraklarında yetişen nice nimetleri ulaştırıyor. Bu gün mültecilere sahip çıkan bir ülke varsa o da Türkiye’dir. Milyonlarca insanı ağırlayarak onlara şefkat elini açıyor. Avrupa korkarken daha on bin mülteciye bile bakamazken, nereden bu bütçeyi buluruz diye hayıflanırken Osmanlı torunları tüm dünyayı kucaklayacak bir cömertlik sergiliyor. Gönlü geniş olan Anadolu insanı elindekini paylaşmaktan uzak durmuyor. “Komşusu açken kendi tok yatan bizden değildir “ düsturunu kendine prensip edinerek, kendi ne yiyorsa onlara da ikram ediyor.
Maddenin insanlığı dar boğaza sürüklediği ve paranın dünya da çok değerli olduğu bir dönemde olmamıza rağmen hiçbir zaman durmayan milletimiz ali cenaplığını göstermek için fırsat kolluyor. Zekat, sadaka, fıtır sadakası gibi dini kaideleriyle hep garibin yanında duruyor. Bizde sevindirmek esastır. Sadece kendi çocuklarımızı değil, başkalarının çocuklarını da düşünmek, sevindirmek için nice yardım derneklerini harıl harıl çalıştırıyor. Birileri ne derse desin, isterse enayilik görsün, isterse parayı dağıtıyor gözüyle baksın bunlara aldırış etmeden mazlumun göz yaşını silmek için bu millet her zaman görev alacaktır. İmanının gereklerini yerine getirecek veren el olmak için yarışacaktır.
Dünya sabah akşam yata kalka madde madde diye sayıklasa da, ülkeler cimrileşse de bizler insanlık için bir şeyler üretme onlara yardım etme yarışı içinde olacağız. Ceddimizden ve dinimizden almış olduğumuz yüksek erdemi kardeşlerimiz ve insanlık yararına kullanmaktan geri durmayacağız. Bu millet var oldukça gariban sevinecek, mazlum ve yetim gülecektir. Allah bizlere fırsat verdiği müddetçe yardımdan ve insan onurunu korumaktan hiçbir zaman geri durmayacağız. Bize verilen nimetleri fakirlerle ve miskinlerle paylaşmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Yolun açık olsun Leydi Leyla. Gazze seni bekler. Biran önce oraya ulaş ve o sabileri sevindir. Çocukların sevincine sevinç kat. Milletimizin selamını ulaştır. Onları çok sevdiğimizi ve her zaman yanlarında olduğumuzu ilet. Allah bu devlete yokluk yüzü göstermesin. Hep mazlumun yanında olacak güç ve kudret versin.