Ülkeler asrımızda birbiriyle yarışıyorlar. Bu yarış öylesine hummalı bir şekilde devam etmektedir ki buna yetişmek için çok çalışmak gerekiyor. Tabi sadece çalışmak olmaz aynı zamanda bu mücadelede etkin görev alacak ve sizi temsil edecek kadrolara ihtiyacınız var. Her alanda uzmanlaşmış, işini bilen, yaptığı işin en mükemmelini üretmek için mesai harcayan bir alt yapınız yoksa işte o zaman bu yarıştan koparsınız. Dünyada üst sıralara tırmanma hayaliniz suya düşer. Gelişmiş ekonomiler arasına girmek şöyle dursun varlığınızı bile sürdürmek zorlaşır. Bu nedenle yetişmiş insan gücüne çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemle karşı karşıyayız.
Yirmi sekiz şubat sonrası ülkemiz yaralarını yeni yeni sardı nefes alıyoruz, tamam artık uzmanlaşıyoruz. Dediğimiz bir dönemde şimdi başımıza Fetö örgütünü saldılar. Yıllarca yetiştirilmiş, kandırılmış Anadolu evladının iradesini ve yeteneklerini sömürmek suretiyle boşa çıkardılar. İnsanımız oysaki bu kadronun yetişmesi için varını yoğunu ortaya koydu. Yeri geldi aç kaldı ama evladını okuttu. Onun okuması için tarlasını sattı. Öylesine büyük fedakarlıklarda bulundu ki birkaç sözle anlatmanın imkanı yok. Tamam artık vatan emin ellerde dediğimiz bir zamanda yine bir bakmışız can evimizden vurulmuşuz. Yetiştirdiğiniz, okuttuğunuz evlatlarınızı kurt kapmış. Sonradan haber alıyorsunuz. Üzülüyorsunuz fakat nafile. Elinizden bir şey gelmiyor. Oysaki siz çok samimiydiniz. Çocuklarınızın yetişmesi namına çok emek verdiniz. Bir türlü inanamadınız. Benim evladım vatanını sever. Kalleşlik nedir bilmez , ona yan gözle bakmaz demek suretiyle olanlara bir türlü mana veremediniz. Bu çocukların kendi insanına namlu doğrultacağı aklınızın ucundan dahi geçmezdi. Ama malisef ve malisef gözlerimiz bunu da gördü. Bu milletin evladının beynini yıkayan canilerin onlara neler yaptırdıklarına tüm dünya şahit oldu.
Gelişmiş ülkeler liginde üst sıraları hedeflediğimiz. Gözümüzü yukarılara diktiğimiz bir dönemde yine birileri düğmeye basdı ve bu milleti yine kendi evlatlarıyla karşı karşıya getirdi. Onları kötü emelleri doğrultusunda kullandı. Hizmet adı altında her türlü günahı ve takiyeciliği yaptırdı. Onları istediği noktada eğitti ve yönlendirdi. 15 Temmuz darbe girişimi aslında bu illegal yapının nasıl bu ülke içine çöreklendiğini göstermesi açısından önemlidir. Devletin her yerine sızan bu yapı ülkeyi ele geçirmeye çalıştı. Bir anda ülkemiz kan gölüne döndü. Bu milletin askeri, mehmetciği , yine milletin kendisine silah tuttu. Tutmakla kalmadı onu şehit etti. İnanın şu bir aydır bu olayları düşündükçe beynime kan fırlıyor. İnanamıyorum nasıl olur da bir milletin evlatları bu hale getirilebilir. Bu şekilde ölüm makinesine döndürülür. Hala bunu çözmeye çalışıyorum. Ama oluyormuş.
İşte 15 Temmuz millet iradesinin tekrar şahlandığı bir dönem olmuştur. Milletimiz oyunu görmüş ve dur demiştir. Geçtiğimiz Çarşamba günü meydanlarda büyük bir finalle nöbetleri şimdilik askıya almıştır. Ama her zaman uyanık kalacağını kalleşe hiçbir zaman pirim vermeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Şimdi bir an önce yaraları sarıp , millet olarak illegal , vatanın içini boşaltan ne kadar oluşum varsa temizleme zamanıdır. Bunu bir an önce temizlemeli ve önümüzü açmalıyız. Devletin organlarını ,toplumun organlarını tıkır tıkır işler hale getirmeliyiz.
Öyleyse durmak yok , insan yetiştirmeye devam. Gerçek vatan severi tercih edip. Bu ülkeyi satmayacak ve yetenekli insanlar üzerine çatıyı inşa etmeliyiz. Allah gazamızı mübarek etisin. Milletimize hiçbir zaman böyle acılar yaşatmasın. Kendi evlatlarıyla imtihan ettirmesin.