Çocukların oyun alışkanlıkları teknolojinin gelişmesi ve internetin yaygınlaşmasıyla eğilimini değiştirdi. Özellikle son 20 yıl içerisinde çocuklar hızla sokak oyunlarını bırakıp dijital oyunlara yöneldiler. Böylece dijital oyun sektörü hızlı bir şekilde büyüdü.
Bu büyümeyi fark eden, etik kurallardan yoksun siber korsanlar “oyun” adı altında çocuklara ve gençlere ölümcül görevler veren uygulamalar geliştiriyor. Artık bu durum bir akım haline geldi. Özellikle kolay yönlendirilebilen 18 altı yaş grubu gençler için bir tehdit oluşturmaya başladı.
2015 yılında 130 gencin Mavi Balina (Blue Whale) isimli oyun sebebiyle intihar ettiği düşünülüyor. Mavi Balinanın kurbanları arasında 2 Türk genci olduğu biliniyor. Oyun 50 aşamadan oluşuyor kendini jiletle kes, yüksek sesle müzik dinle, korku filmi izle gibi görevler vererek oyunda aşama atlanmasını sağlanıyor, hatta son aşamasında oyunu kazanması için kendini öldürmeye çalış gibi korkunç bir görev veriliyor. Oyunun kurucusu Philipp Budeikin isimli Rusya vatandaşı bir genç. Kendisi bu intiharlardan sorumlu tutuldu ve 3 yıl hapis cezası gibi komik bir ceza aldı. Philipp Budeikin mahkemede oyundan dolayı intihar edenlere de toplum içerisinde temizlik yaptım diyerek ölenleri biyolojik atık olarak nitelendirdi.
Mavi Balina’ya benzer bir oyunda “Mariam”. Bu oyun 2017 yılında Suudi Arabistan’da geliştirildi. Temel amacı bilgi hırsızlığı ve kişisel bilgileri ele geçirmek. Oyunda ormanda kaybolmuş bir çocuk evine dönebilmek için yardım istiyor ve çocuklara oyun içerisinde, Evin nerede?, Facebook hesabın ne? Annenizin kızlık soyadı nedir? Gibi sorular sorarak bir sonraki aşamaya geçmesine izin veriyor. Ayrıca oyun içerisinde Mavi Balina’dakine benzer ölümcül görevler veriliyor. Ülkemizde bu oyuna erişim yasak ancak bazı chat siteleri ve uygulamalarıyla oyuna erişilebilir.
Gelelim ölümcül oyunlardan MoMo’ya…Momo aslında Japon halk figürü. İlk olarak Meksika’da yaygınlaşmış. Facebook’ta grup olarak ortaya çıkmış. Grup üyeleri, yabancı numaraları arayarak tehdit ve şiddet içeren mesajlar atma konusunda sosyal medya üzerinden birbirine meydan okumasıyla başlamış. Sonrada çocuklara kendilerine zarar vermeleri konusunda yönlendirmeler yapan bir oyun haline dönüşmüş.
Genel olarak internette uzun süre oyun oynamak çocuklarda epilepsinin tetiklenmesi, hiperaktivite, uykusuzluk, dikkat dağınıklığı gibi rahatsızlıklara sebep oluyor. Ayrıca çocukların tanımadığı insanlarla iletişime geçmesini sağlıyor. Tanımadığı kişiler tarafından da çocuklarınıza ölümcül görevler verilebilir ve çocuklar intihara sürüklenebilir.
Çocuklarımızı bu tür oyunlardan korumak için öncelikle biz ebeveynlere ve yetkililere büyük iş düşüyor. Çocuklara oyun konusunda kısıtlama ve denetleme getirerek farklı sosyal aktivitelere motive etmek ve çocuklarımızı mümkün olduğunca dijital ortamdan uzaklaştırmak gerekiyor.
www.dialogteknoloji.com