Artık insan dokuları ve organlarını elektronik devrelerle-chiplerle kısmen birleştirmeyi başardılar. Bu gelişme ile yapay zekanın birleşmesi bize yakın gelecekte akıllı insansı robotlar, biyonik insanlar hatta süper yaratıkları görebileceğimizi gösteriyor. Evet Bilimkurgu filmlerinde izlediğimiz bu ütopik varlıklara şimdilik inanması güç ama gelecekte KAÇINILMAZLAR….
Biyoçip teknolojisi, bilgisayar ve biyolojiyi birleştiren önemli bir teknolojidir. İnsan vücuduna yada organına takılan biyoçipler Biohacking adı verilen yöntemle insan biyolojisine entegre edilerek insanların daha üretken ve sağlıklı olmasını amaçlıyor.
Almanya’nın Hamburg kentinde Digiwell adında bir şirket Almanya’da yaklaşık 2000 kişide biyoçip bulunduğunu, biyoçip maliyetinin 250-300 dolar olduğunu söyledi. Kendi şirketlerinde müşterilerinden birine kolları olmadığı için kapıları açmasında yardımcı olmasını sağlayacak ayak mikroçipi, diğerine Parkinson hastalığı nedeniyle anahtarlarını sürekli unutan yaşlı adama kapıları açmak için eline mikroçip yerleştirdiğini belirtti.
İsveç’te 2015 yılından beri yaklaşık 3000 kişinin anahtar, kart, kimlik kartı, hatta ulaşım araçları kartı taşımak yerine ciltlerinin altına mikroçip taktırdığı biliniyor.
Amerika’da 10.000 üzerinde ev hayvanına pirinç tanesi büyüklüğünde şırıngayla enjekte edilen kimlik biyochipleri takılmış bu sayede hayvanlar hakkında kimlik doğrulaması yapılabilmiştir.
Massachusettes Teknoloji Enstitüsünün Göz kulak kliniğinde görme ve işitme yetisini kaybetmiş insanlara umut vaat eden biyochipler üzerinde çalışmalar yapıldığı hatta tavşanlar üzerinde yapılan deneylerde beyne görsel bilginin aktarıldığı kesinleşmiş ancak bu görüntünün nasıl olduğu anlaşılamamıştır.
Ülkemizde ’de Abdullah Gül Üniversitesinde Yrd. Doç. Dr. Kutay İçöz'ün yürütücülüğünü yaptığı, Doç. Dr. Bülent Yılmaz'ın da araştırmacı olarak yer aldığı ve TÜBİTAK tarafından "Biyomedikal Sensör Teknolojileri" çağrısı kapsamında desteklenen projeyle özellikle çocuklarda görülen lösemide, kanserli hücreleri tespit edip nicel ölçümler yapabilecek biyoçip/biyosensör cihazlar tasarlanıyor.
Son yıllarda biyochip teknolojisinde yaşanan heyecan verici gelişmeler bu teknolojinin; günlük hayatta, tıp, ilaç endüstrisi, kanser, kök hücre ve genetik hastalıklar, klinik hizmetler ve araştırma alanlarında sıklıkla kullanılacağını göstermektedir.
Teknolojiyi üreten bir ülke olmamız, Biyoçip teknolojisinde ülkemizin söz sahibi olması için kendi teknolojimizi geliştirmek ve gelişmiş ülkeler arasına girmek zorundayız. Bu nedenle oluşturulacak yeni bilim politikalarına ve bu alana yönelecek gençlerin teşvik edilmesine ihtiyaç vardır.