Bu yerel seçimlerde dikkatimi çeken şey MHP’nin yıllarca AK Parti için “doğuda başka batıda başka konuşuyorsun” sözü rafa kalktı.
Şimdi ittifak ortağı olan MHP ve Ak Parti tek yumruk olmuş ve ülkenin doğusunda, batısında, kuzeyinde ve güneyinde aynı sözleri kullanıyorlar.
Ayrıca iki ittifak ortağının birbirini kırmadan kibar ve nazik siyasetleri ise gözden kaçmıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ittifak yaptıkları illerin yanı sıra ittifak yapmadıkları illerde de rakip olmalarına rağmen kırıcı ve yarış içerisinde olma cümleleri kırmıyor.
Aksine ittifak yapmadıkları illerde iki liderde parti tabanlarına meydanlarda seslenerek Cumhur İttifakı’nı incitecek sözlerden kaçınmalarını ve birbirlerine destek olmalarını istiyor.
Şimdi gelelim en başta söylediğim gibi doğuda ve batıda aynı cümleleri kullanmayan siyasi partilere.
Birileri alınacak, küsecek ve darılacak diye düşünen Millet İttifakı ortakları CHP ve İP’in Batıda milli Doğu’da gayrı milli konuşmaları dikkat çekiyor.
Dün AK Parti eleştirildiğinde de ses çıkartmayıp susanlar şimdi ise kendilerinin batıda ayrı bir politika doğuda ayrı bir politika güdüyorlar.
Şimdi doğuda başka batıda başka siyasi söylevler konuşulduğunda bu ülkeyi nasıl kucaklayacaklar.
Ya Doğu’ya ya Batı’ya birileri yalan söylüyor.
Kimse kimseyi kandırmasın ve herkesi bu ülkenin anayasal maddeleriyle kucaklasın. Doğu’da bölücü terör örgüte bir kelime eleştiri yapmadan kürt vatandaşların oylarına talip olanlar bu vatandaşlarımızı bu örgüte yönlendirmiş olmuyor mu?
Cumhurbaşkanı bu seçim takviminde her gittiği ilde düzenlediği mitinglerde terör örgütüne ver yansın ediyor ve örgüt elemanlarını bulundukları yerlere gömeceğini söylüyor.
Ardından kendisi susuyor ve ekrana verdiği görüntülerle terör örgütünün siyasi partilerin içine nasıl sızdığını ve nasıl yönetildiklerini kimlerin terör örgütüne sahip çıktığını gösteriyor.
Yani bu mitinglerin tamamını hem batıda hem doğuda aynı şekilde düzenliyor.
Hem de oy kaybetme uğruna.
“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” sözü bu defa ters tepecek. Kürt vatandaşlarımız doğruyu görecek ve kendisine yalanla yaklaşmayanları tercih edecek.
Bugüne kadar yalan ve yanlış politikalar nedeniyle çok canlar yandı çok analar ağladı. Bunun için daha fazla analar ağlamasın terörü destekleyen ülkelerin buralarda hükmü bitsin diye devlet son yıllarda kararlı bir şekilde mücadelesini veriyor.
Daha çok oy almak için doğruları her yerde aynı şekilde söylemek gerek. Bunun için son günlerde terör örgütlerine şirin görünmek ve onların tabanı gibi gösterilen kesimlerden oy alabimek için belediye meclislerine çok sayıda temsilcilerin yazıldığı iddia ediliyor.
Yarın bu isimler meclise girdiklerinde FETÖ elebaşının ve PKK terör örgütü elebaşı APO’nun doğum gününü, kaçışını, yakalanışını kutlamaya kalktıklarında özgürlük istediklerinde neler olacağını tahmin bile edemiyorum.
Siyasetin yalan söyleme sanatı olmasından çıkartılıp halkı projelerle ve verilecek hizmetlerin güçleriyle ikna edilmesi gerekir.
Yani teröristlerle kol kola girerek ve masum insanları da buna alet ederek kazanılan seçim kimseye bir şey kazandırmaz aksine kaybettirir ve yeni hendekler olaylarıyla karşı karşıya bırakır.
Bilmem anlatabildim mi?