Ali imran suresinin 14. ayeti kerimesinde şehvet duyulan altı dünya nimeti kuvvet derecesine göre sıralanırken kadınlar en önde zikredilmiştir. Buda bizlere, kadınların erkek ruhunda ne kadar müessir olduğunu göstermektedir.
Ayeti kerimede geçen ''züyyine'' (زين) kelimesinin meçhul (yani edilgen) fiil olması, kadın sevgisinin erkeklerde fıtrî olduğunun delilidir. Rasulullahın (sav) bir hadisi şerifinde de bu sevginin ''hubbibe'' (حبب الىّ النساء) fiili ile ifade edilmesi bu manayı teyid eder.
Günümüzde de erkeklerin, kendilerine ayak bağı olan çocuklarını kadın için terkettiğini ve zahmetle kazandıkları servetlerini kadın uğruna kolayca harcadıklarını görünce, ayeti kerimede kadının neden evlatlara ve servete tekaddüm edip,öne geçtiğini daha iyi anlıyoruz.
Bu sebebten dolayı olacakki tarihin her döneminde kadın, farklı kültürlerde çeşitli figürler ile karşımıza çıkmaktadır. Hatta şirk toplumunda müşriklerin ilahlarına 'Lat, Menat, Uzza' gibi müennes (dişil) isimler verdiklerini görüyoruz.
Yunan, Roma, Mısır, Hint, Sümer, Akad, Eski iran ve Firig kültürlerinde ilahlarına verdikleri; Afrodit, Artemis, Atena, Auksesiya, Demeter, Gea, Hera, Kallogenia, Perselone, Ihallo, Vesta, Venüs, Yuno, Diana, Bestet, Sahmet, Keb, Nut, İsis, Kali-Durga, Lakşmi, İnnina, İştar, Anahita ve Kybele gibi isimlerde hep dişil olarak karşımıza çıkıyor. (1)
Bütün bunlardan anlaşılıyorki, kadın cinsi erkek dünyasında çok farklı bir yere sahiptir. Bu farklı olan yeri, dünya kurnazları keşfetmiş olacak ki, her türlü tüketim malını insanlara arz ederken, onların ruh dünyasını altüst eden kadın objesini müsrifçe kullanmaktan geri kalmamışlardır.
Bu zaafdan dolayı, ''sen özgürsün'' palavrasıyla birçok insan ve toplum sömürülerek, aşılması zor olan kaleler, kendisini özgür zanneden kadınlar tarafından fethedilip, dünya kurnazlarının kızarmış ekmeklerine sürülmeye hazır tereyağı haline gelmişlerdir.
Müslüman hanımlar asildir. Şunu unutmamak lazımdır ki; asil azmaz, bal kokmaz. Kokarsa yağ kokar çünkü aslı ayrandır.
Ali Haydar Çetintürk