Ali Haydar ÇETİNTÜRK

Ali Haydar ÇETİNTÜRK


HZ ÜSAME VE İTAAT ORDUSU

19 Mayıs 2016 - 00:02

      بسم الله الرحمان الرحيم.إن الله يامركم ان تادوا الامانات الي اهلها واذا حكمتم بين الناس ان تحكموا بالعدل وإن الله نعما يعظكم به إن الله سميع بصير
     Şüphesiz Allah (cc), size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah (cc) size böylece ne güzel öğüt veriyor. Şüphesizki Allah (cc) işiten (ve) görendir. (1)
     Kabenin anahtarının Osman b Talhaya verilmesiyle alakalı olan bu ayeti kerimenin lafızları her ne kadar hususi olsada, umumi olan manasını hakkıyla kavrayanlar, âzatlı bir köle çocuğunun, asilzadelere nasıl komutan olabileceğinide rahatlıkla anlarlar.
     Neydi o çocuğu öne çıkaran şey? Kimdi hz Üsame (ra)? Ehli beytten olmadığı halde niçin Rasulullahı (sav) kabre indirenler arasında oda vardı? Efendimizin (sav) pak olan cenazesine su dökecek başka biri yokmuydu? Rasulullahın (sav) oğlu ibrahimi (ra) Fazl b Abbas (ra) ile beraber kabre indiren ve o kabri örten Üsameyi (ra) denesek anlatabilirmiyiz acaba!? Belki.
     Evet, ehli beytten olmadığı halde ehli beyt muamelesi gören hz Üsameyi (ra) anlayabilmek için, kuranda adı geçen (2) tek sahabe olan Zeyd b Harise'yi (ra) tanımak lazımdır.
     Rasulullahın (sav) ''o benim annemden sonra annemdir'' buyurduğu ve eşi hz Zeydin (ra) mûte'de şehadetinden sonra sık sık ziyaret ederken etrafındakilere ''ehli beytimden geriye bu kaldı'' dediği Üsamenin annesi habeşli siyâhi Bereke'yi (yani ümmü eymeni) (ra) tanımak lazımdır.
     şöyleki; yetim olarak dünyaya gözlerini açan Rasulullah (sav) altı yaşındayken medine dönüşü esnasında Ebva köyünde annesi hz Âmine'nin (ra) vefatına şahit olup, öksüzlüğe yelken açarken, hz Âmine Efendimizin (sav) nurlu yüzüne bakarak şunları söylemişti; ''Ey mubarek çocuk! ey dünyaya bulaşmadan bir konup, sonra uçup giden güvercin (Abdullah) in oğlu. Baban her şeyin sahibi ve her şeyi bilen Allahın (cc) yardımıyla oklarla kura çekildiği günün sabahı yüz güzel deve karşılığında kurban edilmekten kurtulmuştu. Eğer rüyamda gördüklerim çıkarsa sen bütün insanlığa gönderilecek ve helal-haramı öğreteceksin. İnsanları hakikate ve islam'a ulaştıracaksın. Baban İbrahim'in dininde olacaksın. Allah (cc) seni bütün putlardan korusun. Senin davan insanlık durdukça devam edecektir. Her diri ölecek, her yeni eskiyecek, her yaşlı dünyadan ayrılıp gidecektir. İşte bende ölüyorum. fakat adım ebediyyen kalacak. Çünkü arkamde hayırlı ve tertemiz bir evlat bırakıyorum.'' (3) dedikten sonra 30 yaşlarında hayata elveda diyerek gözlerini yumduğu o anda kimsesizliğin nasıl birşey olduğunu yaşayarak öğrenen Rasulullahın (sav) elinden tutan el habeşli berekenin (ümmü eymen'in) yani hz Üsamenin (ra) annesinin eliydi.
    
     Babasının yüzünü hiç görmeyen gözler, artık annesininde yüzünü göremeyecekti. Rasulullah (sav) kimsesizliğin yetim ve öksüz koridorlarında elini tutan bu siyah eli nasıl unutabilirdiki? Unutmadıda!
     Kocası Ubeyd b Zeyd'in vefatından sonra ''cennet ehlinden bir kadınla evlenmek isteyen ümmü eymen'le evlensin'' buyurarak ona sahip çıkması kendisinin elini tutan eli boş çevirmeyeceğininde ispatı idi.
     Peki ya Zeyd b Harise'ye (ra) ne demeli?! Genç yaşına rağmen Rasulullah'ın (sav) sözüne en önce icabet etmek için yaşlı bir kadınla evlenmek kolay birşeymiydi? Evet onlar için çok kolaydı, öylede oldu. Ve netice olarak oğlu Eymen'i hayberde şehit verecek olan ümmü eymen, hz Zeyd'den bir kahraman dünyaya getirdi. Onun adı Üsame b Zeyd idi.
     İki âzadlı kölenin evladı olan hz Üsame (ra) asilzadelerin en asili olan Rasulullah'ın (sav) hane-i sadetlerinde, onun kucağında tıpkı bir asilzade gibi yetişti. Bizim ana kuzusu olduğumuz yaşlarda o akranları olan Abdullah b Ömer, Zeyd b Sabit, Berâ b âzib, Arcir b hazım ve Üseyd b Zübeyr ile beraber 12 yaşlarında olduğu halde savaşmak için gittikleri uhud'tan Efendimizin (sav) ''dönün'' emriyle ağlayarak dönmüşlerdi. Ancak, hendek günü savaşmalarına izin verildiğinde henüz uhud'un üzerinden iki yıl geçmişti. (4)
     Birçok seriyyelere katılan hz Üsame (ra) müslümanların gafletleri sebebiyle sınandıkları, şirk ve tevhidin mücadelesi olan Huneyn gazvesinde Rasulullahın (sav) etrafındaki sekiz kişiden biri (5) olmanın verdiğ haklı gurur ile ölesiye sallıyordu kılıcını. Devam edecek...
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum