Erkekleri savaşmaya giden savunmasız insanları akıl almaz yöntemlerle katleden ermeniler ruslara ve fransızlara çok güveniyordu. Bir gün katlettikleri insanların erlerinin çanakkaleden ve azda olsa sarıkamıştan döneceklerini düşünememişlerdi.
Milletin çocukları cephedeyken, milletin anasını ağlatanlar, kliseleri mühimmat deposu haline getirmişlerdi. Ermeni çetelerin karargahı haline gelen van'ın akdamar adasındaki klise, yapılacak saldırıların kararlarının alındığı merkez haline gelmişti.
İsyancı ermeniler için masum ermenilerin öldürülmesinin hiç bir önemi yoktu. maksatları provakasyon olup, yeterince masum ermeni öldürüldüğünde, rusya veya ingilterenin yada fransanın desteğini garanti ederek gayeleri olan ermenistan hayallerini gerçekleştireceklerdi.
Aslında ermeniler 24 ağustos 1896 da istanbulda osmanlı bankasını işgal edip, şehirde isyan çıkararak 1700 ermeni ile 400 müslümanın hayatını kaybettiği olayların fitilini ateşleyip, 1915 olaylarının tohumlarını o günlerde atmaya başlamışlardı.
2. Abdülhamidin hamidiye isimli birlikleride dahil olmak üzere osmanlı ordusu, isyanları bastırmak için 1895 den 1897 ye kadar batılılar tarafından bağımsızlık savaşçıları olarak adlandırılan ermeni isyancıları ile mücadeleye devam ettiler.
Buna rağmen 1901 den 1904 e kadar ermeniler saldırılarını devam ettirip, hristiyan okullarını militan merkezi haline dönüştürdüler ve dış güçler geldiğinde de onlara yardım etmek için silah toplamaya başladılar.
Ermeni tarihçi Luis Nalbantyan'a göre ermeniler, 1. dünya savaşını, genel bir isyana dönüştürmek için bir fırsat olarak görmüşlerdi.
20 Nisan 1915 de büyük bir bölümünün ele geçirildiği van'da, vali cevdet beyin önderliğindeki birlikler 17 mayısta geri çekilip van düşünce, ruslarında anadoluya ilerlemesinden güç bulan ermeniler van'ın müslüman kesimini ateşe verdiler.
Aram Manukyan'ın yeni belediye başkanı olmasıyla müslümanların katledilmesine devam edildi. 2 cami dışında şehrin bütün müslüman kısımlarını yıktıklarında sokaklar insan cesetleriyle dolu idi.
Çukurova'dan erivan'a kadar bir ermenistan devleti hayalleri kuranlar, sadece ığdır'ın 21 köyünde büyük katliamlara imzalarını attılar. o köylerden biri olan Hakmehmed köyünde yapılan katliamları inceleyen ve anlatan italyan bilim adamı Prof. dr. Stefano Trinchese'nin " Toplu mezardan çıkarılan 30 kişinin elbiselerinden genç kadın oldukları anlaşılıyordu " sözlerini izah etmeye bilmem gerek varmıdır?