Unutmayalım! Üflene, üflene kemirilenler ısırıldıklarının farkına varamazlar. Azar, azar olan şeye tepki vermez bünyeler, alışınca bedenler çok aranır gidenler.
Arıyoruz yıllar evvel yer değiştiren cumamızı, arıyoruz bulmakta zorluk çektiğimiz lamı, cimi, kaf’ı, kef’i! Ne kadar da yabancılaşmışız eskimeyem kitaplarımıza, not alırken zorlandığımız sin ve şın’a! Uzaklaşırken bir yerlerden karış, karış, yine bir yerlere doğru devam ediyor yarış.
25/01/1999 pazartesi tarihli Çanakkale şiirlerimden birisi çarpıyor gözüme. Bu şiirin bir kısmını okuma ihtiyacı hissediyorum. Şiir aslında İngilizlerin, ‘’Almanlarla savaşacaksın’’ diyerek kandırıp getirdiği ve ezan sesini duyduğunda Müslümanlar la savaştığını anlayıp, Mehmetçiğin safına geçen Afganlı Destegir’in dramını anlatıyor bizlere;
….. Fecirde geçtiler engelleri aşarak,
Ağlaştılar dedemizle kucaklaşarak.
Sonra nemi oldu?
Yerleşti güzel yurdumuza.
Müezzindi ,
Sesimi?
Yanık idi, iyi bilirdi okumasını,
Dinlemesini bildiği gibi. &nbs