Mübarek Ramazan ayı yaklaştı. Ülkemiz, alem-i İslam ve insanlık için azami hayırlara, bereketlere, güzelliklere medar olmasını Mevlay-ı Mütealden niyaz ediyoruz.
Bizler her nevi ibadetlerimizi ve hayr-u hasenatımızı Hak Teala emrettiği için ve O’nun rızasına nail olmak maksadıyla yaparız. Ancak bu temel gâye ve düşünce çizgisinden sapmamak şartıyla orucun ve sair ibadetlerin maddi-manevi, dünyevi-uhrevi kazandırdıklarını da zaman zaman hatırlamakta, hatırlatmakta fayda görüyoruz. Yaklaşan Ramazan Ayı münasebetiyle oruç ibadetinin bazı faydalarını nazarlara arz etmek istiyoruz.
Oruç ibadeti her şeyden önce kötülük ve günahlara karşı bir kalkan vazifesi görür. Orucun manevi kalkan olması da birçok yönlerden olur. Bir kere denilmiş ki mide aç olduğunda diğer organlar günahlara karşı tok olur. Mide tok olunca diğer organlar günahlara karşı aç olur. Yani mide dolu olduğunda insan günah ve haramlara daha yakın ve yatkın olur. Mide boş olduğunda ise günah ve kötülüklere daha bir isteksiz bulunur. İşte oruç vasıtasıyla gün boyu aç duran insan, günahlara karşı tam bir koruma altında bulunur. Bir başka yönden Hadis-i Şerifte: “Şeytan damarların içinde kanın dolaştığı gibi dolanır durur. Açlık vasıtasıyla onun yollarını daraltınız” buyrulur. Demek ki oruç ve açlık vasıtasıyla şeytanın etkinliğine büyük bir darbe vurulmuş; dolayısıyla zarar ve tahribatı en az seviyeye indirilmiş oluyor.
Oruç, sağlık açısından da büyük avantajlar sağlamaktadır. Hadis-i Şerifte “Oruç tutun sıhhat bulun” buyrulmaltadır. Meşhur müslüman araştırıcılardan M. Hamidullah bir yazısında Amerikalı ve Avrupalı bazı doktorların, orucun sağlık yönünden sağladığı fayda ve avantajlarını fark ettiklerinden senenin 15-20 gün gibi belli dilimlerinde bizdeki oruca benzer şekilde perhiz yaptıklarını söylüyor. Yine uzmanların ifadesine göre sindirim organlarında bazı zararlı bakteri ve mikroplar bulunuyor. Bu mikroplar başka bir yol ve yöntemle yok edilemiyor. Ancak midenin açlık anında ifraz ettiği bazı salgılarla bu mikroplar imha edilebiliyor. Tam da bu noktada Amerika’da baş gösteren ve en güçlü antibiyotiklerin bile diş geçiremediği bir bakteri türüyle ilgili haber hatıra geliyor. Allah’ın Yüce Rasulü “Allah(c.c) çaresi olmayan dert yaratmamıştır” buyuruyor. Bazı bakteri ve mikropların ancak açlık anındaki ifrazatla yok edilebildiği gerçeğiyle bu haberler irtibatlandırılarak bir araştırma yapılsa ne kaybedilir diye düşünmekteyiz.
Uzmanlar, orucun sinir sistemi üzerindeki sakinleştirici bir özellik taşıdığını da ifade ediyorlar. Bazı tiryakilerin iftara doğru asabileşmeleri ise orucun sinir sistemini olumsuz etkilemesinden değil, sigara alışkanlığının yerine getirilememesinden doğan bir tepki olduğunu yine işin uzmanları dile getiriyorlar. Bir bilim adamı da şöyle diyor. ”Eğer mümkün olsa da karaciğer dile gelseydi; şöyle derdi: ”Ey Ademoğlu eğer sağlığını seviyorsan ve benim sağlıklı kalmamı istiyorsan, doktor doktor dolaşma, tahlil laboratuvarları arasında mekik dokumaktan vazgeç, oruca devam et!