Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde “pişmanlık tövbedir” buyurmuşlardır. Ehl-i sünnet uleması “ sahih bir tövbenin üç şartı vardır demişler: şeriatı muhalif işler yapmış olmaktan dolayı pişmanlık duymak, hatalı ( ve günah olan) şeyleri derhal terk etmek, eskiden işlenen günahların benzerlerini (dahi yapmamaya azmetmek).
Eskiden işlediği bir günahı sonradan işlemeye gücü yetmeyen bir kimsenin, o günaha benzer olup işleyebileceği fenalıklardan sakınması tövbesindeki samimiyetin bir göstergesi olacaktır. Gençliğinde zina fazihasını irtikap etmiş günahkarın yaşlandığında bu günahtan dolayı pişmanlık duymasındaki samimiyeti, ancak nefsin şehvetleri arasında olup ölünceye kadar insanın peşini bırakmayan müstehcen konuşmak, yalan söylemek, gıybet etmek, namahreme bakmak… vb. günahlardan pişmanlık göstermekle tamamlanmış olur.
Sıhhatli bir tövbe için muhakkak bu şartları yerine getirilmesi lazımdır. Bu alimlere göre, hadis-i şerifte geçen “ nedamet tövbedir.” İfadesini tövbenin büyük ( ve önemli) bir kısmını pişmanlık teşkil eder manasına gelir. Nitekim Resulullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz “hac arafat (da vakfeye durmak) dır. buyurmuşlardır ki, bu hacla ilgili erkanın çoğu “ arafatta vakfeye durmaktadır” anlamına gelir. Yoksa haccın arafatta vakfeye durmaktan başka ruknü yoktur demek değildir. Haccın en büyük ruknü vakfedir demektir. Aynı şekilde “ nedamet tövbedir.” Hasis-i şerifide tövbenin en büyük ruknü nedamettir manasına gelir.
Ehl-i hakikat (olan sufiler) hakiki tövbede ( tövbenin gerçekleşmesinde) nedamet kafidir, çünkü diğer iki rukün nedametin peşinde gelir, ona tabidirler. Şüphesiz ki, bir kimsenin ısrarla yapmakta olduğu veya ilerde yapmaya azimli olduğu bir şeyin benzerinden pişmanlık duymasını tasavvur etmek mümkün değildir, demişlerdir.( binaenaleyh pişmanlık diğer şartlarla birlikte kendini gösterir. ( kureyşi rısalesi terc. Shf: 227-228. Bazı atlamalarla)
Buraya kadar ki açıklamalardan anlaşılıyor ki tevbe yolculuğuna açılan ilk ve en önemli pişmanlıktır. Binaenaleyh kalpte günahlara ve isyankarlığa karşı bir nefret ve pişmanlık duygusunu oluşturulması gerçek tevbe yolculuğunda atılacak ilk ve en önemli adım olacaktır. Önce bunu gerçekleştirmenin çaresine bakmalıdır. Bunun için ne yapmalı; ilk olarak tevbe yoluyla zimmetten düşürülmeyen ve kişi ile birlikte kabre giren günahları sebep olduğu dünyevi- uhrevi acıları, buhranları, azab ve işkenceleri, korkunç derecedeki elem, azab ve felaketleri gözünün önüne getirilmelidir. (Devamı yarın…)