Düşünmeli ki: aklı başında olan kimse için günahların dünyada iken verdikleri çeşitli zarar ve sıkıntılar bile onlardan sakınıp korunmak ve temizlenmek için yeterli sebeptir. Çünkü günahlar zehirli bal gibidir. Geçici tadına aldanarak zehirli bal yemeği akıl nasıl kabul etmiyorsa günah ve isyanları da aynı şekilde kabul etmemek durumundadır. Sefahet yolunda giden insanların yaşadıkları gizli – açık pişmanlık ve perişanlıkları her zaman görmek ve duymak mümkündür.
Günahların dünyada iken tattırdığı acılar, ölüm acılarıyla ve kabir azabıyla artarak devam ediyor. Ahirette de en korkunç boyutlarıyla bu acı ve ızdırablar insanın karşısına çıkıyor. Ayet-i kerimelerde mealen şöyle buyrulur: “Haberiniz olsun ki hüküm ( kıyamet) hepsinin bir arada buluşacağı gündür. O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz, onlara yardım da edilmez. Ancak Allah’ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz o, üstündür, merhametlidir”.
Şüphesiz zakkum ağacı günahkarların yiyeceğidir. Tıpkı erimiş madenler ve kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar. ( Allah zebanilere emreder): Yakalayın onu, cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azab olarak kaynar su dökün. (ve deyin ki:) Tat bakalım, çünkü sen kendince üstündün, şerefliydin. İşte bu (azab) şüphelenip durduğunuz şeydir. (Duhan Suresi: 40-50 arası)
Hadis-i şerifte de şöyle buyrulur: “Kıyamet günü cehennemliklerin azabca en hafif olanı o kimsedir ki ayak oyuklarına iki kor konurda (onun etkisiyle) oo kimsenin beyni kaynar.” Hiç kimsenin kendisi kadar şiddetli azab içerisinde olduğunu hatırına getirmez; halbuki o azab görenlerin en hafifidir. Riyazüs Salihin Tercüme Cilt 1 Sahife: 434
Yine düşünmeli ki insan dünyada takriben 150.000 km mesafedeki güneşin hararetine bazen zor dayanıyor. İş bu güneş Miktad’dan (r.a.) rivayet olunan bir hadis-i şerife göre “Kıyamet gününde halka bir mil kalıncaya kadar yaklaştırılır(da) insanlar amellerine göre ter içinde kalırlar. Ter onlardan bir kısmının topuklarına, bazılarının kuşak yerlerine ve bir kısmının da ağızlarına ve kulaklarına kadar çıkar. Onlar adeta ter deryasına daldırır.” Riyasüz Salihin Tercüme Cilt 1 Sahife:437 ( Devamı Pazartesi…)