Ekolojik Devrim’in biçimledirici fikirleri kolektif beşeri düşüncenin, canlı ve cansız sistemlerin incelenmesinin bir sonucudur. Bu fikirler, sayısız uzlaşı belgeleri ve vatandaş hareketlerinin beyannamelerinde dile getirilmiştir. Bunlar, tarih, sosyoloji, ekoloji, iktisat, biyoloji, fizik, genel sistem teorisi ve ekolojik iktisat gibi farklı akademik disiplinlerden akademisyenlerin entelektüel yayınlarında bulunan teorik bir temel bulmaktadır. Bu fikirlerden sağlıklı toplumlar oluşturulması için çok sayıda ilke elde edilebilir:
1 - Çevresel sürdürülebilirlik ilkesi: Sağlıklı toplumlar, ekonomilerinin üç şartı yerine getirmesi gerektiği anlamına gelen çevresel olarak sürdürülebilir olanlardır.
-Yenilenebilir kaynakların kullanımının oranı ekosistemin onları yeniden üretilebilme oranını aşmaz.
-Yenilenemez kaynakların tüketilmesi veya geri döndürülemez biçimde atığa dönüştürülme oranları yenilenebilir ikamelerin geliştirilme ve kullanıma sokulma oranlarını aşmaz.
-Çevreye yayılan kirlilik oranları, eko sistemin doğal hazmetme kapasitesini aşmaz.
2 - Ekonomik adalet ilkesi: Sağlıklı toplumlar mevcut ve gelecekteki tüm üyelerine sağlıklı, güvenli, üretken ve tatminkar bir yaşam sağlar. Daha fazla katkıda bulunanlar için ilave ödüller bulunmasının yanlış bir tarafı yoktur.
3 – Biyolojik ve kültürel çeşitlilik ilkesi: Sağlıklı toplumlar gezegendeki biyolojik ve kültürel farklılığı besler. Farklılık mütekamil potansiyelin temelidir. Biyolojik ve kültürel farklılığın beslenmesi ilerleme sürecine yapıcı bir biçimde katılımın temelini teşkil eder.
4 – Toplumun egemenliği (aynı zamanda ikame ilkesi olarak da bilinir) ilkesi: Sağlıklı toplumlarda yönetim toplumun oluruyla halkın elindedir. Beşeri ekonominin amacı beşeri ihtiyaçların karşılanmasıdır, paranın, şirketlerin veya yöneticilerin gereksiz ihtiyaçlarının değil. Halk bu hakkını en iyi şekilde şu hallerde kullanma imkanı bulur:
-Üretken varlıkların mülkiyeti ve kontrolü yerel ellerde olduğunda ve böylece, önemli kararların bunların sonuçlarını yaşayacak olanlar tarafından alınması ihtimali arttığında
-Yönetişim yetkisi ve sorumluluğu, doğrudan ve katılımcılık fırsatını azamileştirecek olan en küçük ve mümkün olan en yerel birimde olduğunda
-Daha merkezi sistem düzeyleri, rollerini yerel olanın kendi belirlediği amaçlarını gerçekleştirmesi için hizmet etmek ve desteklemek olarak belirlendiğinde.
NOT: HAFTAYA – YÖNLENDİRİCİ İLKELER – 2