Dünyamız ve dünyadaki insanların büyük bölümünün pahasına da olsa genel olarak uygulana strateji, en büyük şirketler, üst düzey yöneticiler ve zengin hissedarların yararına başarılı neticeler verdi.
Piyasalar tabiatları gereği, servet ve sermaye sahibi insanların tarafını tutma eğilimi gösterir. Piyasalar özgürleştikçe ve daha fazla küreselleştikçe yönetme gücü giderek milli hükümetlerden küresel şirketlere geçiyor ve şirketlerin çıkarları insanlığın geniş çaplı çıkarlarından giderek uzaklaşıyordu.
ŞİRKET SÖMÜRGECİLİĞİ
KÜRESEL İMPARATORLUKLARIN HAYALİ
Şirket imparatorluklarını kuranlar, hızla rüyalarını gerçeğe dönüştürüyordu. 1965'ten 1992'ye dünya ekonomik geliri, yaklaşık % 9'dan yaklaşık % 19'a yükselmiştir. Genel olarak ticaret, kabaca ekonomik hasılanın büyüme oranının iki katı büyütmüştür. 1983'ten 1990’a dünya çapında yabancı yatırım, dünya üretiminin dört katından ve dünya ticaretinden üç kat daha hızlı büyümüş ve The Economist'in yabancı sermayeyi "1980 yılından bu yana en hızlı ilerlemenin kaydedildiği alan" olarak tespit etmesine neden olmuştur. Dünya ticaretinin %70'inin sadece 500 şirket tarafından kontrol edildiği ve çok uluslu şirketlerin %1'inin, tüm doğrudan yabancı yatırım stokunun yarısına sahip olduğu göz önünde bulundurularak The Economist’in ilerlemeyi birkaç çok uluslu şirketin küresel ekonomi üzerindeki hakimiyetini güçlendirme oranıyla ölçtüğü görülüyor.
Business Week 1990 yılındaki bir kapak konusunda şunu kaydetmiştir:
Az sayıdaki şirket, ülkelerinden tümüyle bağlarını koparmış olmasına karşın, "devletsiz" bir şirket şekline doğru bir eğilim halindeydiler. Bu yönelimde, başı çeken Avrupalı, Amerikalı ve Japon dev şirketler çok sayıda kimlik ve çok sayıda sadakat ile ne şekilde hokkabazlık yapacaklarını öğreniyorlardı… Bu dünya şirketleri nerede faaliyet gösterirlerse göstersinler bulundukları yere uyum sağlamak için bukalemun gibi kabiliyetler geliştiriyordu. Aynı zamanda, Unisys Corp. başkanı W. Michael Blumenthal'e göre durum şöyleydi: " -Onlar fabrikalarını ve laboratuvarlarını milli sınırlara bağlı kalmaksızın dünya çapında yayıyorlar."
Başka bir deyişle, gündelik işlerinde dünyanın en büyük şirketlerinin sadakati
-herhangi bir milli veya yerel çıkarı dikkate almaksızın- tümüyle kendi çıkarlarına yöneliktir.
NOT: HAFTAYA - TOPLUMA KARŞI ŞİRKET ÇIKARLARI