ÜÇLÜ KOMİSYON
Süreç içerisinde Japonya'nın Batı'nın yörüngesindeki üçüncü büyük ekonomik güç olarak yükselmesi, üç bölgesel ortak olan Kuzey Amerika (ABD ve Kanada), Batı Avrupa ve Japonya arasında ekonomik çıkarları birleştirecek bir üçlü ittifak fikrine yol açtı. Bu fikir, Bilderberg toplantılarında da sıklıkla ele alınan bir konu oldu. Ardından Japonların da yer aldığı ve Bilderberg'den daha resmi yeni bir forum oluşturulması kararlaştırıldı.
1973'te, Chase Manhattan Bank Yönetim Kurulu Başkanı David Rockefeller ve ABD başkanı Jimmy Carter'in ulusal güvenlik danışmanı olduğu 1977 yılına kadar Komisyon'un direktörlüğü ve koordinatörlüğünü yürüten Zbigniew Brzesinki tarafından üçlü komisyon tesis edildi.
Gizliliğiyle bilinen Bilderberg'in aksine, üyeliği ve yayın listelerini herkese açık rehberlerde yer alan telefonlarını kamuya açıklayan ve yayınları herkese satılan Üçlü Komisyon daha şeffaf bir örgüttür. Bilderberg birçok devlet başkanı, diğer üst düzey hükümet görevlisi ve saray mensubu içerirken, hükümetlerde üst düzey idari görev üstlenen Üçlü Komisyon'un üyeleri bu görevleri süresince Komisyon'dan istifa eder.
Komisyon üyelerinin kolektif gücü çok etkileyiciydi. Bunlar arasında dünyadaki bankacılık dışı en büyük beş ulusaşırı şirketin dördünün (ITOCHU, Sumitomo, Mitsubishi ve Mitsui & Co.) yönetim kurulu başkanı, dünyanın en büyük altı bankasından beşinin (Fuji Bank, Sakura Bank, Sanwa Bank ve Mitsubishi Bank) tepe yöneticileri ve büyük medya örgütlerinin (Japan Times Ltd., Le Point, Times Mirro Co., The Washington Post Co., Cable News Network -CNN- ve Time Wamer) başkanları yer alıyordu.
ABD başkanları Jimmy Carter, George Bush ve Bill Clinton Üçlü Komisyon'un üyesiydi. ABD Temsilciler Meclisi'nin eski başkanı Thomas Foley, Carter Yönetimi'nin başkan yardımcısı Mondale, Dışişleri Bakanı Vance, Ulusal Güvenlik Danışmanı Brzesinski, Hazine Bakanı Blumenthal gibi bir çok önemli üyesi, hem Bilderbergçi hemde Üçlü Komisyon üyesiydi.
Komisyo’nun kendi tutum belgelerini yayınlamasına karşın onun görüşleri, onunla doğrudan bağlantılı olmayan bir çok kanaldan neşrediliyor. Sony Başkanı Akio Morita’nın Atlantic Monthly’de yayımlanan ve daha önceki yazılarımda ele alınan üçlücülük (trilateralist) vizyonu buna bir örnektir. Makalenin yayımlandığı dönemde, Morita Üçlü Komisyon’un Japon başkanıydı.
Dış İlişkiler Konseyi, Bilderberg ve Üçlü Komisyon’un birbiriyle rekabet eden şirketlerin başkanları ve rekabet halindeki siyasi partilerin liderlerini kamuoyunun hiç görmediği kapalı kapılar ardındaki tartışmalar ve anlaşma sağlama süreçlerinde bir araya getirdiğini kaydetmek önemlidir. Katılımcılar büyük oranda erkek, zengin, sanayileşmiş Kuzey ülkelerinden ve Üçlü Komisyon’daki Japonlar haricinde beyaz ırktandır.
Şirket küreselleşmesi ne insanların çıkarınadır ne de kaçınılmazdır. Siyasi iktidarların ekonomik güçlerle ittifakı ortadadır. Ekonomik birimin büyüklüğü ölçüsünde, onun hakim oyuncularının büyüklüğü de artmakta ve siyasi iktidarlar güçlü ve büyük şirketlerin elinde yoğunlaşmaktadır. Şirketlerin ve müttefiklerinin siyasi iktidarlarının büyüklüğü ölçüsünde insanların siyasal gücü azalmakta ve demokrasi denilen yönetim biçimi daha az anlamlı bir hale gelmektedir. Ancak tüm bunlara rağmen bir alternatifimiz mevcuttur: Ekonomileri yerelleştirmek ve ekonomik gücü yaygınlaştırarak halk tabanına yaymak.
NOT: HAFTAYA – DEMOKRASİNİN SATIN ALINMASI