“Seyyid Muhammed Şerâfeddin Efendi’nin, YûsufYesârî ve Derviş Hâfız Hilmi Efendi’den Aldığı İcâzetnâme”
Seyyid Muhammed Şerâfeddin Efendi ve hocalarından Hattat Derviş Hâfız Hilmî Efendi hakkında kaynaklarda bir belge ve bilgiye rastlanılamamıştır.
Seyyid Muhammed Şerâfeddin Efendi’nin icâzetnâmesinde imzası bulunan diğer hocası Hattat YûsufYesârî Efendi’nin, İstanbul Kabataşlı olduğu biliniyor olsa da, nerede ve ne zaman doğduğu ve ailesi hakkında bilgi yoktur. Küçük yaşta Kur’ân-ı Kerîm’i hıfzederek hâfız oldu. Çemşir Hâfız olarak bilinen MehmedSâlih Efendi’den hüsn-i hat sanatının sülüs ve nesih tarzlarında ders gördü. Hüsn-i hat icâzetini hocasının vefâtından sonra derslerine devam ettiği KebecizâdeMehmed Vasfi Efendi’den aldı. İcâzetini aldıktan sonra hat sanatında tekemmül için bir müddet de Ali Vasfi Efendi’nin derslerine devam etti.
Hüsn-i hat sanatında kudretli yazıları ile devrinin mümtaz hattatlarından olan YûsufYesârî, mekteplerde uzun yıllar hüsn-i hat muallimliği yaptı ve çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Hüsn-i hat sanatıyla iştigâl ederken 1262/1846 yılında vefat etti ve İstanbul Şişli’de bulunan Maçka Şeyhi Mezarlığı’na defnedildi. Kabrinin yeri bilinmemektedir.
Seyyid Muhammed Şerâfeddin Efendi’nin icâzetnâmesi Antalya Müzesi’ne Türk ve İslam Eserleri Müzesinden 20 Nisan 1972 tarihinde gönderilmiştir. 51x65 cm ebatlarında olan eser, Antalya Müzesi Envanter Defteri’ne 40.21.1972 envanter numarası ile kaydedilmiştir. Eserin üst kısmında sülüs tarzı ile, “Efdalü’l-‘ibâdetied-Du’âü”, “İbâdetin en fazîletlisiduâdır” yazılıdır. Eserin koltuklar arası orta kısmında nesih tarzı ile, “KâleRasûlullâhisallallâhü ‘aleyhi ve selleme; Men kâle lâ ilâhe illallâhümuhlisandehale’l-cennete. Sadaka Rasûlullâh”, “Rasûlullah -Allah’ın salât ve selâmı üzerine olsun- şöyle buyurdu: “Kim ihlasla lâ ilâhe illallâh (Allah’tan başka ilah yoktur) derse cennete girer. Allah’ın Rasûlü doğru söyledi” yazılıdır.
Seyyid Muhammed Şerâfeddin Efendi’nin icâzetnâmesi’nin en alt kısmında, sağ tarafta hocası Derviş Hâfız Hilmi Efendi’nin şu yazısı vardır: “Ezintübi-vaz’i’l-ketebeti li-nâmıkıhâzihi’l-kıt’ate’l-mergûbete’l-latîfete’l-mübârekete es-Seyyidü Muhammed Şerâfeddin Efendi tavvelallâhü ‘umrehu ve zâdehu ‘ilmehu ve ma’rifetehu ve nâlemurâdehuâmîn. Ve ene’l-fakîruDervîş Hâfız el-Hılmîsenete 1258 hicrî /1842”, “Bu mübârek, latîf, beğenilen kıtayı güzel yazan Seyyid Muhammed Şerâfeddin Efendi’ye imza atması için izin verdim. Allah onun ömrünü uzun, ilmini ve marifetini ziyâde eylesin ve murâdına ulaştırsın âmîn. Ben fakîr Derviş Hâfız Hilmî sene 1258/1842”
İcâzetnâmenin sol alt tarafında Seyyid Muhammed Şerâfeddin Efendi’nin hocası YûsufYesâri Efendi’nin şu yazısı vardır: “Bismillâhbeynemâbi-zikrihi er-Rahîmüezintübi-vaz’i’l-ketebeti li-râkım hâzihi’l-vesîkate ve hüve es-Seyyidü Muhammed Şerâfeddin Efendi tavvelallâhü ‘umrehu ve zâde ‘ilmehu ve ma’rifetehu ve ene’l-müznibuYûsufYesârî”, “Allah’ın adıyla er-Rahîm zikredildiği sırada, bu vesîkayı yazan Seyyid Muhammed Şerâfeddin Efendi’ye yazdıklarına imza atmasına izin verdim. Allah onun ömrünü uzun, ‘ilim ve marifetini ziyâde kılsın. Ben günahkâr Yusuf Yesârî.”
İcâzetnâme, nohûdî renkli bir kağıda yazılmış, dış çetveller arası altın kullanılarak birbirini takip eden yaprak motifleriyle bezenmiştir. İç çetveller arasında da altın kullanılmış, eserin yazılı olduğu kısımdaki cetveller arasına siyah konturlar çekilmiştir. İç kısımda iğne perdahlı zemin tezyinatı olan eserin koltuklarının ve yazılarının içi bitkisel motiflidir.