“Hattat Hulûsî Efendi’nin “ŞefâatYâNebiyyallâh” Celî Ta’lik Tablosu”
Mimar Şücâ Camii imamı Koçhisarlı Hâfız Mustafa Efendi’nin oğlu olan MehmedHulûsî Efendi 1868 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İlk öğrenimini Sultan Selim Mektebi’nde tamamladı. Babasından Arapça okudu. Babasının vefatından sonra (1886) İznikli Mustafa Efendi’nin derslerine devam ederek öğrenimini tamamladı. Arapça ve Farsça’yı öğrendi ve 1868 yılında ilmiye icâzetnâmesini aldı.
Hüsn-i hat sanatında Sülüs ve nesih tarzlarını Osman Nuri Efendi’den meşkederek 1883 yılında icâzetini aldı. Muhsinzâde Abdullah Efendi’den de meşkederek sülüs ve nesih tarzlarında kendisini geliştirdi. Hüsn-i hattın nesta’lik tarzını önce Medresetü’l-kudâtnesta’lik hattı hocası Zeki Dede’nin talebelerinden Karinâbâdlı Hasan Hüsnü Efendi’den meşketti ve icâzetini aldı. Daha sonra Çarşambalı Ârif Efendi’ye devam ettiyse de meşklerini tamamlamadan hocası vefat edince, onun vasiyeti üzerine Sâmi Efendi’nin talebesi oldu. Sâmi Efendi’den sülüs, nesih, celî ve nesta’lik tarzlarının bütün inceliklerini öğrendi ve 1897 yılında Sâmi Efendi’den de icâzetnâmesini aldı. Nesta’lik ve celîsi tarzında erişilmez bir seviyeye ulaştı ki, hocası Sâmi Efendi onun yazılarının altına imzasını atardı.
Hulûsî Efendi ilk memuriyetine 1904 yılında FâithTabhâne Medresesi’nde hat ve imlâ hocası olarak başladı. 1914 yılında Dârüşşafaka yazı muallimliğine, 1915 yılında Medresetü’l-kudât sınıf-ı mahsûsta’lik hattı muallimliğine getirildi ve 1924 ylına kadar bu görevini sürdürdü. 1915 – 1921 yılları arası EvkâfNezâreti’ndenesta’lik muallimi ve Sultan Selim Camii üçüncü müezzinliği görevinde de bulundu. Harf inkilâbından sonra türbeler bekçiliği görevinde bulunan Hulûsî Efendi, hayatının son on yılını geçim sıkıntısı içerisinde ve kısmî felç olarak geçirdi. 8 Ocak 1940 tarihinde vefat etti ve Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi. Günümüzde kabrinin yeri belli değildir.
Mustafa Halim Özyazıcı, Macit Ayral, Küçük Macit Bey, Hikmet Bey, Şeref Akdik, Kemal Batanay, Hamit Aytaç, MurtazâzâdeÂrif Efendi ve Hüseyin Hüsnü Efendi gibi meşhur hattatları yetiştiren Hulûsî Efendi’nin camilerde, türbelerde, kabir taşlarında, özel koleksiyonlarda ve müzelerde çok sayıda eseri bulunmaktadır.
Hulûsî Efendi’nin Antalya Etnografya Müzesi’nde bulunan eseri, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden gönderilmiş, 20 Nisan 1972 tarih ve 37.21.1972 no ile müze envanter defterine işlenmiştir. Hulûsî Efendi’nin benzersiz olduğu celî ta’lik tarzında yazılmış olan eser, 40x52 cm ebatlarındadır. Hulûsî Efendi’nin “nemekahûHulûsî” şeklinde imzasını attığı eseri 1333/1914 tarihlidir. Hattaların imzalarında kullandıkları ibârelerden olan “nemekahû”, “Yazan kendisinden bir söz kattı” anlamındadır. Eserdeki yazı “ŞefâatYâNebiyyallâh”, “Ey Allah’ın Nebisi, şefaatini ümid ediyorum” şeklindedir. Eserin cetvel içi ve kenar bordürleri ebru ile tezyin edilmiş ve esere mütenâsip olması için Rasûlullâh’ı (s.a.v.) remzeden gül desenli ebru kullanılmıştır.