Gazete köşemizde 26 Kasım 2018 tarihinde Tekeli Mehmet Paşa Camii pencere alınlıklarındaki panolarda bulunan, dünyada eşi ve benzeri olmayan süslemeli ve ta’lik hat sanatı yazılı 410 yıllık çinilerle alâkalı bir yazı kaleme almıştık.
Köşe yazımızda, Tunuslu âlim ve mutasavvıf İbnu’n-Nahvî’nin (ö. 1119) Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) ve ehl-i beytine olan aşk ve muhabbetini dile getirdiği, orjinali kırk beyitlik Arapça yazılmış Münferice Kasîdesi’nin maalesef eksik ve kayıp beyitlerinin olduğunu ifâde etmiştik.
Tekeli Mehmet Paşa Camisi’nde yer alan ve paha biçilemeyen sanat eserleri olan bu panolarla alâkalı yaptığımız araştırma ve yerinde incelemeler sonucu, hanımlar mahfili kısmındaki pencere alınlıklarının sıvandığını ve üçer beyitlik iki panonun bu sıvaların altında kaldığını da tespit etmiştik.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Tekeli Mehmet Paşa Camii’nde yaptığı restorasyon çalışmaları sırasında çini panoların bulunduğu sıvalı pencere alınlıklarında raspalama tekniğini uygulayarak Münferice Kasîdesi’nin sözkonusu üçer beyitinin bulunduğu iki panoyu görünür hâle getirdi. Ortaya çıkarılan ve daha önceden kırk beyitlik Münferice Kasîdesi’nden eksik kalan beyitler 6-7-8-9-10-11. beyitlerdi.
Tekeli Mehmet Paşa Camisi’nin iç kısmındaki pencere alınlıklarında Münferice Kasidesi’nden 23 beyit bulunmaktadır. 24. beyit caminin kuzey giriş kapısının dıştan sol tarafında bulunan pencere alınlığında devam etmekte, 24-25-26. beyitler bu panoda yer almaktadır.
27. beyitten itibaren caminin doğu kısmında yer alan pencere alınlıklarında devam eden ve batı kısmındaki pencere alınlıklarından sonra kuzey giriş kapısının sağ tarafında bulunan pencere alınlığı panosunda tamamlanan Münferice Kasidesi’nin çini panolarında ciddi kayıplar ve eksikler bulunmaktadır.
Tekeli Mehmet Paşa Camisi’ndeki Münferice Kasidesi’nin tamamının yani kırk beytinin de olduğu iddiamızı ispatlayan ve doğrulayan iki önemli belge vardır. Bunlardan birisi, kuzey cami girişi sağındaki panodur. Zira panodaki beyitler, Münferice Kasîdesi’nin 27-36-29. beyitleridir.
Bu panoda dikkat çeken husus sıralama dışı 36. beyitin olmasıdır. Panoda 36. beyitin olması, en basit şekliyle 28-30-31-32-33-34-35. beyitlerin, yani 7 beyitin, 40 beyitlik kasidenin tamamı düşünüldüğünde ise toplam 11 beyitin kayıp olduğunu göstermektedir. Bu kayıp beyitler iki doğu ve iki batı pencere alınlıklarında olması gereken dört panonun beyitleridir.
11 beyitin yani dört çini panonun kayıp olduğunun ikinci belgesi ise, 18 Temmuz 1955 yılında Tekeli Mehmet Paşa Camii’ni inceleyip raporlayan müfettiş Kemal Turfan’ın raporudur. Antalya Müzesi arşivlerinde bulunan bu raporda şunlar yazmaktadır:
“Tekeli Mehmet Paşa Camii, Tuzcular Mah. Çarşı güneyinde, XV. asır stiline göre, kitâbesi yok. Kare planlıdır. Duvarlar moloz taş kârgirdir. Alt pencereler muntazam kesilmiş sert kalker kasalı ve lentoludur. Lento üstündeki sivri takviye kemeri altında âyetler yazılı çini panolar vardır. Yalnız sağ yanın pencerelerinin dışında çini yoktur…..”
Kemal Turfan raporunda, caminin dış tarafındaki dört cephesinden sadece bir cephesindeki pencere alınlıklarında (kıble cephesi) çini olmadığını net ve açık bir şekilde yazmıştır. Yani Tekeli Mehmet Paşa Camii’nin üç cephesinde 1955 yılında çini panolar mevcuttur ve Münferice Kasidesi eksiksizdir.
Yetkililerden ve sorumlulardan cevap bekleyen sorularımız şunlardır: Tekeli Mehmet Paşa Camisi’nde dünyada tek olan ve eşi benzeri bulunmayan, paha biçilemez 410 yıllık sanat hârikası çinilerin dört panosuna ne olmuştur?
Bu panolar 1955 yılından sonra caminin dış pencere alınlıklarından devlet tarafından yapılan resmî restorasyonlar dışında sökülemeyeceğine göre, panolar kimler tarafından sökülmüş ve nereye götürülmüştür? Söküldükten sonra neden diğer panolar gibi yerlerine monte edilmemişlerdir?
Geniş bilgi için konu ile alâkalı ulusal hakemli bilimsel makâlemizin linki şöyledir:
http://ilader.ilamer.org/DergiTamDetay.aspx?ID=186&Detay=Ozet