İmâret Kapısı’ndan başlayıp, Paşa Camii Sokak’ta devam eden ve Hıdırlık Sokağı’nın sonunda deniz kenarında tamamlanan 19 burçtan 15. burç ilâ son burç olan 19. burç dahil beş burç, Alaaddin Keykubad’ın bizzat kendisinin yaptırdığı burçlardır. Bu burçları, emirlerin yaptırdığı diğer burçlardan ayırmak maksadıyla “Sultan Burçları” diye isimlendirdik.
794 yıllık tarihi mirasımız olan Alaaddin Keykubad Burç ve Surları’nın on yedinci burcundan da maalesef eser kalmamış.
Süleyman Fikri Erten, Antalya Livası Tarihi adlı eserinin 58. sayfasında, 12. burç kitâbesinden sonra; “Biraz garbında bulunan bir burç üzerinde” açıklamasını yaparak on yedinci burç kitâbesini okuyup kaydetmiştir. AhmedTevhid, “Antalya KitâbelerineDâir” başlıklı makâlesinde, 18. burç kitâbesini okuduktan sonra:”Bukitâbenin yanında beyaz mermerden masnu’ bir lahid parçası vardır. Beyaz mermer yanmıştır” açıklamasını yaparak in-situ hâlindeki kitâbeyi kaydetmiştir.
Kitâbe, Erten ve Tevhid’in 1920’li yıllarda yaptıkları çalışmalardan sonra, 1931 yılında Antalya Müzesi’ne nakledilmiştir..Kitâbe Antalya Müzesi Envanteri Defteri’ne; “Kitâbe, Adi Taş, Kale burcundan, Müzeye geldiği tarih 2/5/1931” açıklamaları, 18 sıra no ve 231 kayıt numarası ile kayıtlıdır.
54x115 cm ebatlarında olan kitâbe, mermer üzeri 4 satır Selçuklu celî sülüsü ile yazılmıştır. Kitâbe şöyledir:
TÜRKÇE OKUNUŞU: Fî eyyâmidevleti’s-Sultâni’l-Mu’azzamiŞâhinşâhi’l-A’zamiMâlikirikâbi’l-ümemiSeyyidiselâtîni’l-‘Arabi ve’l-‘Acemi ‘Ala’d-dünyâve’d-dîniEbu’l-fethiKeykubad bin es-Sultânu’ş-ŞehîduKeyhusrevhalledellâhusultânehuittefeka hâzihi’l-‘imârete.
TÜRKÇE ÇEVİRİSİ: “Büyük Sultan, en büyük şahlar Şâhı, milletlerin boyunlarına mâlik (ümmetlerin idâresi elinde olan), Acem ve Arap sultanlarının Efendisi, din ve dünyanın yücelticisi, Şehid Sultan Keyhusrev oğlu Fetih babası Keykubad –Allah onun sultanlığını dâim kılsın- devleti günlerinde bu yapı tamamlandı.”
Antalya Kaleiçi kayıp kitâbelerinden biri de, Alaaddin Keykubad Burç ve Surları’nın on sekizincisi burcundaki kitâbedir. Erten ve Tevhid tarafından in-situ olarak okunup çalışmalarında kaydedilen kitâbe günümüzde kayıptır. Erten ve Tevhid’in okumalarında herhangi bir farklılık yoktur. Tevhid, kitâbe hakkında; “İbtidâsı kırıktır” açıklamasını yapmıştır. Kitâbe şöyledir:
TÜRKÇE OKUNUŞU: El-minnetülillâhi(İttefekahâza) el-‘imârete’l-mübâreketeEs-Sultanu’l-Mu’azzamuŞâhinşâhu’l-A’zamuMâlikurikâbu’l-ümemiSultânu’l-berri ve’l-bahrayni ‘Ala’d-dünyâve’d-dîniEbu’l-fethi Keykubad bin Keyhusrev ‘azzenasrahu fî senetiisney ‘ışrîne ve sittemiete
TÜRKÇE ÇEVİRİSİ: “Minnet yalnız Allah’adır
Bu mübârek yapı, Büyük Sultan, en büyük şahlar Şâhı, milletlerin boyunlarına mâlik (ümmetlerin idâresi elinde olan), karanın ve iki denizin Sultanı, din ve dünyanın Yücelticisi, Keyhusrev oğlu Fetih Babası Keykubad –zaferi kutlu olsun- (devletinde), 622/1225 yılında (tamamladı).”