Etnografya en kısa tanımı ile kültürleri ve kültür oluşumlarını araştıran bilim adına verilen isimdir. Kültürlerin niceliksel ve aynı zamanda niteliksel özellikleri, insanların kültürlerin oluşmasında oynadıkları roller vs. bu bilim dalının konularıdır.
Yurdumuzdaki ilk Etnografya Müzesi 1930 senesinde Ankara’da açılmıştır. Günümüzde Adana, Afyon, Antalya, Balıkesir, Bitlis, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Kütahya, Manisa, Kastamonu, Kayseri, Kahramanmaraş, Nevşehir, Niğde, Samsun, Sivas, Sinop, Tokat, Uşak, Van ve Yozgat illerimizde de Etnografik eserlerin sergilendiği müzeler bulunmaktadır.
Önceleri Antalya Müzesi’nin bir bölümünde yer alan etnografik eserler, Şubat 2019 tarihinde Kalaeiçi Mermerli’de, Ahi Yusuf Camii’nin batısında, Antalya Etnografya Müzesi’nde müstakil olarak ziyarete açıldı.
19. yüzyıla âit iki konakta sergilenen eserlerden, bir no’lu konakta Türk-İslam Eserleri, iki no’lu konakta ise Antalya’nın Osmanlı dönemi ev yaşamını yansıtan oda düzenlemeleri ile aynı dönemde kullanılan eşyalar ve mimari malzemeler teşhir ediliyor.
Bir no’lu konağın ilk katında Selçuklu çini kaplama parçaları ve Osmanlı dönemi çinileri; 16. yüzyıl ilâ 20. yüzyıl arası İznik-Kütahya ve Çanakkale üretimi Osmanlı seramikleri, camdan yapılmış gaz lambaları ile lâledanlar, güldanlar, şerbetlikler sergileniyor. Aynı katta Kaleiçi’nde gerçekleştirilen kazılarda ele geçen objelerin sergilendiği bölüm de yer almaktadır.
Bir no’lu konağın ikinci katında Osmanlı dönemi silahlarından, ok, yay, zıhgir, kılıç, kapsüllü ve çakmaklı tabanca ve tüfekler, barutluk ve yağdanlıklar ile madalya ve nişanlar, mühürler, hamaylı, vefk, köstekli saatlerden oluşan teşhirler yer almaktadır. Bu katın duvarlarını hüsn-i hat sanatının farklı dallarından güzel örnekleri olan kıt’a, hilye ve icâzetnâme gibi eserler süslemektedir. Aynı katta el yazması Tekelioğlu Kur’an–ı Kerim’i, Osmanlı Dönemi Kaleiçi tebaası içinde var olan farklı dine mensup insanların kutsal kitapları İncil ve Tevrat’ta yer almaktadır.
İkinci konağın birinci katında Osmanlı Dönemi ahşap tavan, kapı, pencere kanatları, kapı tokmakları ve anahtarları; heybe, çuval, iğlik kilim gibi dokuma örnekleri ile yöresel müzik aletleri sergileniyor. Ayrıca bölgenin özgün Döşemealtı Halısı dokuma tezgâhı ve halı örnekleri ile Osmanlı Dönemi küçük bir Antalya Mutfağı canlandırması yine bu katta bulunmaktadır.
İkinci konağın ikinci katında, Osmanlı dönemi Kaleiçi ev yaşamını canlandıran misafirlerin ağırlandığı başoda, hane halkının gün içinde ihtiyaçları doğrultusunda yemek -oturma odası olarak şekillendirilen mütevazı oturma odası, yatak odası, banyo yer almaktadır. Bu katta Osmanlı Dönemini yansıtan giyim örnekleri ve kahve kültürü teşhiri de bulunmaktadır.
Bahçe teşhirinde 13. yüzyıla ait Selçuklu Burç ve Yapı Kitâbeleri ile İzzeddin Keykâvus dönemi Fetih Kitâbeleri orjinal eserler olarak karşımıza çıkmaktadır. İki konak arası bahçelerde sergilenen eserler arasında, Selçuklu ve Osmanlı dönemi kitâbeleri ve mezar taşları, top ve gülleler yer almaktadır.
İki bin beş yüz yıllık tarihi Kaleiçi’nde, Selçuklu ve Osmanlı tarihimizin sergilendiği müzemizi en kısa zamanda ziyaret etmenizi ısrarla tavsiye ederim. Şunu da hatırlatalım, her gün saat 8.30 – 17.30 arası açık olan Antalya Etnografya Müzesi’ni ziyaret etmek için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz.