Antalya Kalesi’nin doğu kısmında, İmâret Kapısı’ndan başlayan Alaaddin Keykubad Surları’nın ilk burcu Emir Kara Sungur tarafından inşâ ettirilmiştir.
Emir Kara Sungur, I. Alaaddin Keykubad ile III. Gıyâseddin Keyhusrev zamanlarında devlet işlerinde görev almıştır. İnşa ettirdiği eserlerin kitâbelerinden anlaşılacağı üzere, I. Alaaddin Keykubad zamanında Denizli’de (Ladik) vâli olarak görev yapmaya başlamıştır. II. İzzeddin Keykâvus zamanına kadar, yaklaşık 20 yıl, bu vazifede kalmıştır.
III. Gıyâseddin Keyhusrev zamanında (1266-1282), Baybars’ın askerleri tarafından esir edilmiş, esaretinden sonra Mısır’ın ve İlhanlılar’ın hizmetine geçmiştir. Denizli’de Selçuklu devrine ait ilk eserler onun tarafından yaptırılmıştır. Denizli’de, Kara Sungur’a âit üç kitâbe vardır. Ak Han’ın dış kapısı üzerinde 650 ve Ulu Camii’den İzmir Müzesi’ne nakledilen kitâbelerde adı geçen Kara Sungur’dur.
Kitâbesinde “Kara Sungur b. Abdillah” yazılıdır. Kara Sungur’un mahlası Seyfeddin’dir. Kendisi Selçuklu Devleti ümerâsından olup, Kaleiçi’ndeki Karatay Medresesi’ni inşâ etttiren meşhur Celâleddin Karatay’ın en küçük kardeşidir. Bunlar aslen Rum kölelerdendir. Celâleddin Karatay 652/1253’te, Kara Sungur tahminen 665/1266 yılında vefat etmişlerdir.
Günümüzde İmâret Kapısı ve bağlı olduğu sur bedenleri tamamen yok edildiğinden, dış surların iç kısmından Emir Kara Sungur Burcu’na bağlanan sur bedeni ve dış sur ile burç arasında olan ve batıya açılan kapıdan da hiçbir iz kalmamıştır.
Bu kapıya İmâret Kapısı denilmesinin sebebi, günümüzde İmâret Camii’ni ve çevresini kapsayan bölgede, şehir dışından gelenlere, yolculara, yoksul ve düşkünlere yiyecek, sağlık ve giyecek yardımının yapıldığı hizmet binâlarının olmasındandır. Vakıf hizmeti gören bu tarihi yapılardan günümüze hiçbir şey kalmamış, cami dışındaki alan ise şahısların mülkü hâline getirilmiştir.
Kaleiçi’nde ki iç kale burçlarının hepsinin üzerinde inşâ kitâbeleri bulunmaktadır. Yıktırılan burçların kitâbeleri Antalya Etnoğrafya Müzesi’nde, Emir Kara Sungur Burcu gibi günümüze ulaşan burçların kitâbeleri ise âit olduğu burcun üzerindedir. 19 burçtan oluşan Alaaddin Keykubad Burç ve Surlarının 2, 6, 7, 9, 11 ve 13. burç kitâbeleri ise hâlen kayıptır.
Emir Kara Sungur Burç Kitâbesi, 174x86 cm ebatlarındaki mermere, 6 satır Selçuklu celî sülüsü ile yazılmıştır. Kelime-i tevhidin hilâl şeklinde taç olarak işlendiği kitâbede, Selçuklu’nun fetih hareketinin hedefinin ve gâyesinin i’lâ-yı kelimetullâh (Allah’ın adının yüceltilmesi) olduğu vurgulanmış, bu ifâdeyi tasdik anlamında, kelime-i tevhidden sonra “el-minnetü lillâh” yani “minnetimiz sadece Allah’adır” yazısı kitâbenin en üst kısmına koyulmuştur.
Kitâbenin dış çerçevesinde ise, Antalya Selçuklu kitâbelerinin hiç birinde olmayan, kitâbenin sağ ve sol taraflarında yer alan gövdeleri birleşik çift başlı ejderha başarılı bir şekilde işlenmiş, devletin gücü ve kudreti simgelenmiştir.
Kitâbenin sağ ve sol üst kısmına on iki dilimli madalyon yerleştirilmiştir. Kitâbenin sağ ve sol tarafında mermer üzerine işlenmiş ortasında haç figürlü iki mermer pano bulunmaktadır. Gayr-i müslim tebaaya bakan tarafta yer alan kitâbeler ve yanlarındaki haç işâretinin yer aldığı panolarla Selçuklular, “şehrin hâkimiyeti bizdedir, siz de bizim tebaamızsınız, dininizde hürsünüz, dilediğiniz şekilde ibâdetlerinizi yapabilirsiniz” anlayışlarını ifâde etmişlerdir.
Kitâbe şöyledir:
Türkçe okunuşu: Lâ ilâhe illallâh Muhammedun rasûlullâh, El-minnetü lillâhi, Emera bi-hâzihi’l-‘imâreti es-Sultânu’l-Mu’azzamu ‘ala’d-dünyâ ve’d-dîni Sultânu’l-berri ve’l-bahri Ebu el-fethi Keykubâd bin es-sultânu’ş-şehîdu Keyhusrev ‘azze nasrahû ‘alâ yedi’l-‘abdi’d-daîfi Kara Sungur fî seneti isney ve ‘ışrîne ve sittemiete
Türkçe çevirisi: “Allah’tan başka tanrı yoktur Muhammed Allah’ın Rasûlüdür, Minnet yalnız Allah’adır, Bu imâreti, Büyük Sultan, Din ve Dünyanın Yücelticisi, Deniz ve Karanın Sultanı, Şehid Sultan Keyhusrev oğlu Fetih Babası Keykubâd –Allah onu yardımıyla aziz kılsın- zayıf kul Kara Sungur eliyle yapılmasını 622/1225 senesinde emretti.”