Antalya Kaleiçi Tekeli Mehmet Paşa Camii’nde yer alan ve dünyada eşi ve benzeri bulunmayan Münferice Kasîdesi hakkındaki yazımızdan sonra okuyucularımızın yoğun talebi üzerine, aslı Arapça olan kasîdenin Türkçe’ye çevirisinin ikinci bölümü: (İri puntolu yazılar kayıp olan dört panoya aittir!)
26. İbâdet ve tâatları sebebiyle cennette bulunan hûrilere kim tâlip olursa, hûriler ve onların naz ve işveleriyle nasiplenir.
27. Sen cennet hûrilerinin muâşeretini arzu edince, takvâ ile kendini onlara sevdir ki kıyâmet gününde râzı olunarak ve her türlü kötülükten de sâlim olarak kurtulasın.
28. Günahlarını düşünerek dâima yanık bir kalp ile ve Allah’tan korkarak mahzun bir sedayla Kur'an-ı Kerîm’i tilâvet et.
29. Kur’ân-ı Kerîm-i tilâvetin geniş alanı teheccüd namazıdır. Mânâsını düşünerek teheccüdde Kur’ân-ı Kerîm tilâveti tekrar tekrar okunur.
30. Yine gece namazı ve ondan maksatın ne olduğunu iyice düşün ki Firdevs cennetine vâsıl olup sevinçlere nâil olasın, kurtulasın.
31. İbâdete mükâfât olmak üzere cennet pınarlarından akan Tesnîm şarabını içesin. O şarap saf bir şaraptır ki, nefreti mûcib olan hiçbir şey ile karışmamıştır.
32. Allah’tan kendisine gelen hidâyetle ibâdetlerine ve mânevî makâmlara devam eden kâmil akıl Allah indinde övülmüştür. Allah’a itâattan yüz çeviren hevâ sahibi nefis ise yerilmiştir.
33. İnsan aklının Kur’ân-ı Kerîm’deki cennet ve cehennemle alâkalı âhirette gerçekleşecek konuları anlaması mümkündür. Bu konularda belirsiz bir şey bırakılmamış, dünya ve âhirete dâir insanın hayrına ve zararına olan her şey îzâh edilmiştir
34. İnsanların en fazîletlisi, Allah yolunda olanlardır, onların dışındakiler ise aşağıların aşağısındadır.
35. Nefis ve şeytanla muhârebe için yiğitçe gayretli bir şekilde çalışırsan, nefis ve şeytanın toz gibi olan vesvese ve tehlikeleri için muzdarip olma.
36. Hidâyet nurlarının mekânına ulaşmakla rızıklandığında, cesur ve benzersiz bir yiğit ol ve o mekânda kendini göster.
37. Nefis sevdiğini arzu edince özlemi artar, hüzünlü ve sıkıntılı bir hâl alır. Çünkü insan bir yere varmak istediğinde çoğu zaman engeller ortaya çıkıp, insana eziyet verir.
38. Güzellik ve letâfetle vasıflı olan sevgilinin ön dişlerinde gülmenin eseri görülür, asıl gülmenin tamamı ise onun sonunda ve arkasındadır.
39. Evliyâullah, yüklendikleri sırlar ve emânetlerle beraber gizli perdenin altında toplanmışlardır. Zîrâ yemek, içmek, giyinmek ve sohbet eylemekten münezzeh olmadıkları için onları diğerlerinden ayırmak zordur. (Evliyâullahın bilinmesi arzu edilirse beş, on, yirmi dün onlara arkadaşlık yapmak gerekir. Birlikte olunduğu zamanda Allah’a olan muhabbet artarsa veliliklerine hükmedilir)
40. Nezâket, yumuşaklık ve güzel zandan ortaya çıkan sâhibini saâdete; aksi olan ezâ ve cefânın ise sahibini fitneye dûçar kılacağı tabiidir.
41. Allah'ın salât ve selâmı, doğru yolda olan, insanlara ve cinlere doğru yolu gösteren Nebiyy-i Muhterem ve Habîb-i Ekrem’in üzerine olsun.
42. Ve Allah’ın salât ve selâmı Ebû Bekir Sıddîk’a olsun ki, İslâm’a girmedeki önceliği, Rasûlullah’a itâatı ve malını Allah yolunda infâk etmesi, Bilâl-i Habeşi gibi köleleri âzad etmesi ve diğer hususlarda Rasûlullah’ın yolu üzere tam bir teslimiyeti konusunda sözünün eri idi.
43. Yine Allah’ın salât ve selâmı Ömer b. Hattâb’a olsun ki, kerâmetleri pek çok ise de Sâriye hakkındaki kerâmeti herkesçe malumdur.
44. Ve yine Allah’ın salât ve selâmı hayâ ve iman kaynağı olan Osman b. Affan’a olsun ki, hayâ ve güzel ahlâkı kendinde toplamış nâdir bir kişi idi.
45. Ve yine Allah’ın salât ve selâmı Ali b. Ebî Tâlib’e olsun ki, yağmur yüklü bulutlar gibi ilmiyle vefâ ve ihsan ettikçe istifâde edebilmek için her taraftan kendisine mürâcaat edilirdi.
46. Daraldığında kalben ve ihlasla (bu kasîdeyi) söyle, mutlu olur sevinirsin.