Bunun dışında, yine kendi dışında cereyan eden, ancak onu yoksulluk, işsizlik gibi tehlikelere maruz bırakan bazı ekonomik ve sosyal faktörler de söz konusudur. İşte refah devleti, bu avantaj ve dezavantajları dengelemeye çalışan, dengedeki ibreyi daha ziyade ekonomik ve sosyal yönden güçsüz olanlar lehine tutan ve tutmaya çalışan devlettir.
Asgari ücret (minimum ücret): İşçilere veya çalışanlara ödenmek zorunda olunan en düşük ücrettir. İşçilere veya çalışanlara çalışmaları karşılığında ödenen ve işçinin, çalışanın gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım, kültür vb. temel gereksinimleri günün ekonomik şartlarına göre en az düzeyde karşılanmasına yetecek kadar ücrettir.
Asgari ücretle birlikte özellikle gelişmemiş ülkelerde düşük ücretli emek kitlesinin korunması amaçlanmıştır. Anayasamızın 55. maddesinde ücrette adaletin sağlanması başlığında yer alan tanımlamada“ücret emeğin karşılığıdır ”denilmektedir. Bu anlamda Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli ücret elde etmeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
Ülkemize gelecek olursak;
Geçtiğimiz günlerde hükümet, işveren ve işçi sendikalarının oybirliği ile kabul edilen ve 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren geçerli olan asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) dahil 2 bin 20 TL olarak belirlendi. Öncelikle belirlenen AGİ hariç asgari ücret 1829 TL’dir. Net asgari ücret işveren tarafından işçiye ödenen miktardır. AGİ ise, geçmişteki vergi iadelerine karşılık gelecek şekilde, devlet tarafından sağlanan bir destektir.
Bilindiği gibi Türkiye İstatistik Kurumu Asgari Ücret Tespit Komisyonuna her yıl bir işçinin geçimine ilişkin asgari tutarı hesaplayıp sunmaktadır. Bu yıl TÜİK tarafından sunulan rakam 2213 TL iken, Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu rakamın altında bir rakamı asgari ücret olarak belirlemiştir.
Türkiye’de yaklaşık olarak 7 milyon civarında asgari ücretli bulunmaktadır. Yazımız içerisindeki tanımlarda da görüldüğü üzere sosyal refah devleti tüm vatandaşlarına insan onuruna yakışır bir yaşantıyı tesis etmek zorundadır. Bu görev sosyal devletin en önemli görevidir. Çünkü insanı diğer canlılardan ayıran en temel özellik organize olabilmesi ve zayıf olanlarına da bir yaşam ortamı sağlamasıdır.
Çalışan nüfusun dörtte üçü asgari ücretle çalışan bir ülkeyiz. Kendimiz olmasa bile mutlaka ailemizde birileri asgari ücretle geçinmek durumundadır. Bu hayatımızın bir gerçeğidir. Onların ve ailelerinin daha iyi bir yaşam sürmesi konusunda hepimizin daha duyarlı olması gerekir.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde asgari ücret hesaplanırken çalışanın sadece kendisi değil ailesinin de asgari bir hayat yaşaması için gerekli olan harcamalar da hesaba katılarak hesaplanır. Ve yine gelişmiş ülkelere bakıldığında toplumca üretilen gelirin adaletli dağıtıldığını, alt ve orta sınıfın en temel ailevi ihtiyaçlarını karşılamakta sorun yaşamadığını görürüz.
Toplumun hemen hemen tüm kesimleri, ekonomik olarak temel ihtiyaçlarını karşılamakta sorun yaşamazlarsa ülke olarak oldukça huzurlu ve geleceğe o denli emin adımlarla yürürüz.
Son olarak Orhun kitabelerinde Bilge Kağan’ın ifade ettiği gibi "Türk yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki, fakirlik suç sayılsın.
"Geleceğin Türkiye’si ancak bu bakış açısıyla inşa edilirse Büyük ve Müreffeh Türkiye olabilir.