Petrol ithalatında öne çıkan ülkeler başta İran ve Suudi Arabistan olmak üzere Ortadoğu ülkeleri ile Rusya’dır. Elektrik üretiminde petrolün oranı doğalgazla kıyaslandığında %7-8’lik üretim payıyla oldukça düşüktür.
Genel Olarak Yorumladığında;
Türkiye, enerji üretiminde söz sahibi olmayan, enerji ihtiyacının büyük bölümünü ithalatla karşılayan bir ülkedir. Ancak, içinde bulunduğu coğrafyanın dünyanın bilinen doğalgaz ve petrol rezervlerinin %70’ine sahip olması nedeniyle bölgesel ve küresel enerji politikalarının kalbinde yer almaktadır.
Enerji rezervi açısından zengin coğrafya başta Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği olmak üzere büyük güçlerin enerji politikalarında önemli bir yer tutmaktadır. Rusya, Vladimir Putin’in devlet başkanlığına seçilmesiyle birlikte sahip olduğu enerji kaynaklarını ve kontrolünde bulunan boru hatlarını hem ekonomik hem de siyasi amaçları doğrultusunda kullanmaya çalışmaktadır.
Günümüzde Avrupa Birliği’nin enerji ihtiyacını karşılayan boru hatlarının büyük bir bölümü Rusya’nın kontrolü altındadır. Rusya’nın enerji politikasını mevcut konumunu güçlendirmeye ve kendisine alternatif oluşturabilecek projeleri engelleme üzerine kurmuştur.
ABD ise Rusya’nın enerji kartını kullanarak eski Sovyetler Birliği coğrafyasında etki alanı yaratmasını engellemeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda, Rusya’nın kontrolündeki boru hatlarına alternatif oluşturabilecek boru hattı projelerini desteklemektedir. BTC ve Nabucco projeleri ABD’nin desteklediği projelerdir.
AB, çevresel faktörleri de göze alarak artan enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik politikalar üretmektedir. AB rekabete açık bir enerji piyasası yaratmaya çalışmakta, arz güvenliğini sağlayacak ve enerji kaynaklarını çeşitlendirecek projeleri desteklemektedir. Türkiye ise bu enerji denklemlerinin içinde; kendi ihtiyaçları doğrultusunda, büyük güçlerin de enerji politikalarını dikkate alarak enerji politikasını oluşturmaya çalışmaktadır.
Enerji üreticisi olmamasına rağmen önemli bir transit ülke olmayı amaçlamaktadır. Son yıllarda içinde yer aldığı boru hattı projeleriyle transit ülke olma yolunda ilerlemektedir. Yapılması planlanan projelerle Türkiye önemli bir transit ülke olmanın yanı sıra dünyanın en hızlı büyüyen enerji pazarı olmanın getirdiği enerji ihtiyacını karşılayacak, ekonomik açıdan boru hatlarından gelecek transit ve gelirlerinin yanı sıra boru hatlarının inşası on binlerce kişiye iş olanağı sunacaktır.
Tüm bunların yanında, yapılacak boru hatlarıyla Avrupa enerji pazarına entegre olacak olması, AB ile yürütülen müzakere sürecinde Türkiye’ye önemli bir avantaj sağlayacaktır.