MISIR’IN SİYASAL YAPISI
1950’li yılların başından beri asker kökenli tek adamların idaresi altında yönetilen Mısır’da 2011 yılında Hüsnü Mübarek rejiminin yıkılması sonucu sağlanan özgürlük ortamı ne yazık ki demokrasi ile sonuçlanamamıştır.
Ülkenin temel sorunları olan kronik yoksulluk, gelir dağılımı bozukluğu ve askerler başta olmak üzere bürokrasinin bazı kesimlerinin sistem içerisindeki hakim konumu, Mübarek rejiminden sonra bir anda ortadan kalkmamış, tam aksine bu durum net biçimde kamuoyu gündemine gelmiş ve siyasal mücadelede kullanılmıştır.
Mısır’da devlet içi çatışmanın iki aktörü bulunmaktadır. Bunlar; müesses (mevcut) rejim ve ona meydan okuyan Müslüman Kardeşler Hareketi’dir. Müesses (mevcut) rejim çatısı altında sınıflandırılanların kendi içerisinde yekpare bir görünüm taşımadığı, esas itibariyle bir koalisyon olduğu, Müslüman Kardeşlere muhalif olan kesimleri içerdiği ve bunların arasında aşırı eğilimli Selefi siyasal hareketlerin de yer aldığı, günümüzde artık net bir biçimde bilinmektedir.
Müesses (mevcut) rejimin örgütlü gücü olan Silahlı Kuvvetler, bürokrasiyi, ekonomi ve yargıyı kontrolü altında bulundurmaktadır. Bu durumun Hüsnü Mübarek rejiminin yıkılması ve Muhammed Mursi’nin Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra daha net biçimde ortaya çıktığı görülmüştür. Müesses (mevcut) rejim koalisyonu içerisinde bulunanların yelpazesi oldukça geniştir.
Bu kategoride yer alanları Müslüman Kardeşlerin söyleminden endişe duyan bazı azınlık mensupları, sol/sosyalist siyasal hareketler, Silahlı Kuvvetler, dış dünya ile iktisadi/ticari ilişkiyi sürdüren girişimci kesim ve laik hayat tarzı endişesi taşıyanlar ve benzeri kaygılara sahip olanlar olarak sıralamak mümkündür.
Çatışmanın karşı tarafında bulunan Müslüman Kardeşler Teşkilatı ise, geniş halk kitleleri ile doğrudan diyalog kuran örgütlü bir halk hareketi olmasına rağmen siyasal mücadeledeki deneyimsizliğinin sıkıntılarını çekmektedir. Stratejik olarak baktığımızda Müslüman Kardeşlerin bir diğer açmazı da, ideolojik söylemlerini bir türlü yenileyememeleridir.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı, sadece Mısır’da değil, tüm Ortadoğu’da ve dünyanın birçok ülkesinde legal ve illegal olarak faaliyet gösteren bir siyasal hareket statüsünde olmasına rağmen Müslüman Kardeşler kadroları, söylemlerini, çağdaş dünya normları ile uyumlu hale getirememişlerdir.
1928’den günümüze kadar çeşitli Ortadoğu ülkelerindeki Müslüman Kardeşler örgütlerinin ortaya koyduğu pratik ve ideologların görüşleri İslam dünyasını derinden etkilemiştir. Bununla birlikte Müslüman Kardeşler Hareketi’nin yekpare, kendi içerisinde tutarlı bir ideolojik yapıyı tesis ettiğini söylemek abartılı olabilir.
Teşkilatın kurucusu Hasan el Benna, 1950’lerin ortalarından itibaren Seyyid Kutup ve son dönemde de Yusuf El Kardavi, Müslüman Kardeşler hareketini zaman zaman farklı fikirleri ile yönlendirmişlerdir. Günümüzde Mısır’da yaşanan darbe ve ardından Müslüman Kardeşler mensuplarına yönelik darbeci rejimin baskı ve sindirme politikası, aslında 1928’den günümüze yaşananların özeti mesabesinde bulunmaktadır.