Mustafa ECE

Mustafa ECE


BİR MİSYONERİN KARŞISINDA GENÇLİĞİMİZ

11 Ocak 2018 - 00:01

Bir gün bir eğitimci kardeşimizle hasbihal ediyorduk. Laf döndü dolaştı sonrasında sivil toplum kuruluşlarının okullardaki yapmış olduğu faaliyetler ile ilgili mevzulara geldi. Sivil toplum kuruluşlarının okullarda neler yaptığını şöyle özetledik.
Genelde geziler, dini hassasiyeti olduğuna inanılan sivil toplum kuruluşlarının kendilerine adam yetiştirmek adına, Allah rızası, İslam ve ümmet kavramlarını kullanarak yapmış oldukları faaliyetlerle sınırlı olduğunu gördük.
Genelde bu tip STK’lar son yıllarda nedendir bilmediğim sebeplerden dolayı faaliyet alanı olarak İmam Hatipleri seçiyor olmaları da bana manidar gelmektedir. Belki de kendileri için kolay hasat alanı gördüklerinden dolayı olsa gerek. Ama o kadar çaba sarf ediyor olmalarına rağmen Adabı muaşeret hususunda en zayıf ve en acınası okullarında imam hatipler olduğunu müşahede ettik.
Üstü örtülü İslami çalışma yapıyoruz ifadelerinden ileriye geçmeyen, namaz, abdest ve benzeri konularda ve değerler eğitimi adı altında bir şeyler yapılmaya çalışıldığını gördük. Değerler eğitimi adı altındaki yapılmaya çalışılan faaliyetlerin aslında kimin değeri olduğu konusu tartışılır.
Çünkü her gurubun kendine has değerlerinin olduğunu ve yine kendilerine has din anlayışlarının olduğunu biliyoruz. Yapılan bu faaliyetlerin faydasından daha ziyade etrafımızdaki olumsuzlukların varlığını ortadan kaldıramadığı için, o faaliyetlerden beklenen faydayı gösteremediğini gördük.
Çocuklarımıza hayatın ve inancın temelindeki mantığı kavratmadan doğru bir toplum inşa edemeyeceğimizin farkında bile olmadığımızı gördük. Gençlerimize bir işi neden yapması gerektiğini anlatmadan, nasıl yapması gerektiğini anlattığımızın farkında olmadığımızı müşahede ettik.
Bu köşeyi okuyan bir kardeşimiz olarak şu soruyu kendimize bir soralım. Ben neden Müslümanım veya neden Müslüman oldum. Müslüman bir toplumda dünyaya geldiğimiz için, cennete gitmek için veya ALLAH emrettiği için diyenlerin sayısı sizce ne kadardır.
Sosyal medyadaki kelime i şahadetin anlamını nerdeyse hiç tutturamayan bir nesil olan gençlerimize bu soruyu sorsak acaba ne cevap alırız. Nedenini bilmediğimiz işlerin nasıl yapıldığını bilmemizin bize çok katkısının olmayacağı aşikârdır.
Neden Müslüman olduğunu bilmeyen kişi nasıl namaz kılacağını biliyor olması onun gerçekten İslami bir anlayışının ve insanı bir anlayışının varlığı anlamına gelmeyecektir. Gençliğimizin temeli böyle yeterli olmayınca üniversitelerde kol gezen, özellikle eğitim fakültelerinde ve kısmi olarak ilahiyat fakültelerinde de yer bulmaya çalışan misyonerlik çalışmalarının sonucu sizce ne olur.
Antalya gibi bir yerde 150’ye yakın ev kilisenin olduğu, hızlı bir misyonerlik çalışmasının yapıldığı da ortadadır. İslam adına sorulan soruya cevap veremeyip yetersiz kalan bu gençlerimizin kafalarının karışacağını, hatta İmam Hatip neslinin namaz kılma seviyesinin yüzde yirmilerin altına düştüğünün görülmesi, o kadar platformlar kurularak bir yerlere getirilmek istenmesine rağmen bir mesafenin dahi kat edilemiyor olması bize ne anlatır.
Bu işleri neden yaptığımızı bilmememiz den kaynaklanmaktadır, nasıl yaptıklarımız çok önemli olmuyor. Öyleyse çocuklarımıza eğitim verirken, hedef ortaya koyarken zihinlerinde doğru oturtabilecekleri ifadeler kullanmalıyız. Biz onlara şunu yap diyeceğimize, onu yapması gerektiğini kendilerinin bulacağı bir eğitim sistemi sunmalıyız.
Çocuklar ve gençlerimiz kendileri bu eğitim çalışmalarının sonucunda hedeflerini tespit edebilmiş olsalar ve doğruları kendi bulduklarında sahip çıkmaları da o kadar fazla ve o kadar kuvvetli olacak ve bizleri çok şaşırtacaktır. Ben bunu şöyle değerlendiriyorum, bize babalarımızın hedef olarak ortaya koymuş olduğu fazla bir şey yoktu belki ama bugün ben bir günümün yüzde seksenini bu toplumun faydasına olan işlerle uğraşmakla geçiyorum elhamdülillah.
Bu onların bize veremediğini zannettiğimiz ama farkına varmadan aldığımız nedenlerimiz ile ilgilidir. İşte bugünkü gençliğimizin başıboşluktan kurtarılması ve hedeflerinin hap gibi verilmesi yerine, kendilerinin araştırarak hayatı anlayacakları ve hedeflerini bulabilecekleri şartların oluşturulması onlar için daha faydalı, daha verimli sonuçlar elde ettirecektir.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum