Mustafa ECE

Mustafa ECE


(DOĞRUYU BULANA KADAR) ARAMAYA DEVAM

09 Kasım 2017 - 00:01

Bir önceki köşe yazımızda, sayın bakanımızın açıkladığı taslak olarak sunulan liseye geçiş sınavı ile ilgili olası endişe ve tavsiyelerimizi dile getirmiştim. Bunları kısaca hatırlamak gerekirse:  Gelecek olan yeni sistemin en azından uzun vadeli hedefler yapabilen velilerimizin ve çocuklarımızın okul seçimi yaparken bir sınav ve tercih sistemi içerisinde yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bakanlıktan çıkan alternatiflerden anlıyoruz ki seçme yapılabilmesi adına sınavsız bir sistem hemen hemen öngörülemiyor. Yeni oluşturulacak sisteminde olmazsa olmazı öğrencilerimizin çok azına yönelik olsa bile Merkezi imtihan sistemidir. Çünkü merkezi yapılacak sistemde öğrenci tek bir imtihana girip istediği okulları tercih etme hakkına sahip olacaktır. İmtihana giren öğrenciler çok az da olsa, bu öğrencilerimizin okuldaki başarıları tescillenmiş olacaktır. Başarısı tescillenen öğrenciler bu okullardan dilediklerini merkezi sınavla tercih edebileceklerdir. Ailelerimizin ve çocuklarımızın ileriye dönük hedefleri varsa böylelikle istedikleri hedefe ulaşabilmelerinin önü açılmış olacaktır. İmtihana girmeyerek yerleşecek bütün öğrencilerimizin bir önceki uygulamadaki gibi evlerinden çok uzak mesafelerdeki okullara gitmiş olmaları engellenmiş olacaktır. Öğrencilerin de tamamının sınav stresi içerisine girmemeleriyle birlikte Mahallesi’ndeki veya en yakınındaki herhangi bir liseye gitmek suretiyle eğitimini tamamlamış olur. Bu bağlamda farklı bir bakış açısı daha karşımıza çıkıyor. Madem okulları seçiyoruz, öğrencileri seçiyoruz, o zaman bu okullarda görev yapacak öğretmenlerimizin de imtihanla seçilerek oralarda görev yapmaları sağlanması gerekir. Bu arada bir konuya da açıklık getirmek istiyorum. Öğretmenlerin seçilerek alınması ile ilgili daha önceki yazılarım ile bu yazım arasında bir fark görenler olabilir. Benim öğretmenleri seçilerek alınmaya karşı olmamın sebebi, öğretmenlerimizin seçilme ihtiyacı olmayacak derecede iyi yetiştirilmesini isteğim içindir. Sadece memuriyete kapak atarak maaş almaktan başka işe yaramayan öğretmenlerin varlığını duyuyor olmamız, toplumsal olarak bizi bu noktada rahatsız etmektedir. Bütün öğretmenlerimiz için dileriz ki mesai merhumu dışında gayret göstererek ve toplumumuza faydalı nesiller yetiştirmek mücadelesine girmiş bilinçli, şuurlu ve özverili birer fert olsunlar. Peygamber mirası olan öğretmenliğin kutsallığını benimsemiş öğretmen kardeşlerimize selam olsun diye yazmıştım. Bunu burada neden tekrar ettiğimin sebebi ise, bu toplumun düşünüyor olduğunun anlaşılması adınadır. Milli Eğitim’in yeni belirlemeye çalıştığı TEOG yerine geçecek sınav sisteminde en büyük eksiklerinden bir tanesi 6,7 ve 8 sınıfların sorularından teşekkül edeceğini açıklamasıdır. Bu açıklamayı duyan öğrenciler küçük çaplı bir şoka girdiler. Çünkü geçen dönemdeki kaldırılmış olan TEOG’da sadece 8. Sınıf soruları soruluyordu. Yeni sistemde ise 6,7 ve 8 sınıf sorularından sorulacağı açıklanmış olması imtihana girecek öğrencileri düşünce itibarıyla olumsuz etkilemektedir.  Bu uygulama kalkması düşünülen kaynak kitap ve dershane ihtiyacını daha çok arttırmaktadır. Bu dönemki çocuklarımızın deneme tahtasına dönmemesi için elimizi çabuk tutarak ve daha adaletli davranmak zorunda olduğunuzu Sayın yetkililerimizin hissetmesi gerekmektedir. Hem imtihana giren hem de girmeyen öğrencilerimizin yeni taslakta olduğu gibi yerleştirme şeklinin merkezi olması çok önemlidir.  Çünkü daha öncelerden dikkat çekmeye çalıştığımız gibi yerel siyasetin ve bürokrasinin bu eğitim sistemi üzerindeki baskıların artmasına engel olma adına ve idarecilerin işlerini yapamaması gibi bir tehlikeye ve riske girmemeleri için çok önemlidir. Tabiki bu veya benzer birçok konular hakkında eksik ve noksan tespit etmek mümkündür lakin hiçbir yeni veya eski sistemin mükemmel olması mümkün değildir, sıfır hata beklenmemektedir. Ama en aza indirilmesi gerektiği toplumumuzun beklentileri içerisindedir.  Çünkü bu sene ortaya konacak sistem önümüzdeki senelerdeki imtihan şekline örneklik teşkil edecektir. Bundan dolayı zaman içerisinde kendi toplumumuza özgü ve kendi değerlerimizi ifade edecek şekilde yine milli bir eğitim sistemine kavuşacağımıza da inanıyor ve o günü özlem ve ümitle bekliyoruz.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum