Denizyolları:
• 1950’lere kadar yalnız kıtalararası ulaşım aracını oluşturan denizyolları da demiryolları gibi gerileme göstermiştir. Bunda hava ulaştırmasının gelişmesi etkili olmuştur. Denizyollarıyla günlerce süren yolculuklar, uçakla birkaç saatte gerçekleşmektedir. Bu yüzden en lüks transatlantikler devre dışı kalmış veya turistik geziler için kullanılmaya başlamıştır.
• Turistik geziler için büyük, konforlu ve hızlı gemiler yapılmıştır. Bu gezilerde seyahatin iyi geçmesi için eğlence programları, yüzme havuzları, partiler, konserler, sinema, tv, internet ve diğer etkinlikler düzenlenmiştir. Limanlara uğranılıp turistlerin şehirlere çıkıp döviz harcamaları için programlar düzenlenir.
• Akdeniz ülkelerinden Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan deniz ulaşımına büyük önem vermektedirler. Yurdumuzun üç tarafı denizlerle çevrili olduğu için denizyolları bakımından çok büyük bir öneme sahip bulunmaktadır. Ayrıca denizlerimizin kapalı olmayışı, yani her tarafa açık oluşları da deniz ulaşımının önemini daha da artırmaktadır. Kıyılarımız çok zengin turistik değerlere sahip oluşu ise bir başka şanstır.
• Denizyolları bakımından bu kadar büyük nimetlere sahip olmamıza karşılık kapitülasyonlar yüzünden Lozan’a kadar kapotaj hakkı (limanlarımız arasınsa yük ve yolcu taşınmasının yalnız kendi gemilerimize ait bir hak olması) tanınmamış bu yüzden deniz ulaşımı yeterince gelişmemiştir. Bu engelden 1 Temmuz 1926’da kurtulup bağımsız bir deniz ulaştırma sistemine sahip olduk.
• Uluslararası niteliklere sahip Haydarpaşa, Derince, İskenderun, İstanbul, samsun, İzmir, Trabzon, Mersin, Antalya deniz ulaşımının en aktif olduğu limanlarımızdır.
Havayolları:
• Kıtalar ve ülkelerarası hava ulaşımı 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hızla gelişti. Bilim ve tekniğin gelişmesi, uçak modellerinin de gelişmesini sağladı. Uçak yolcu kapasiteleri 500’ü aştı. Hava limanları geliştirildi, gece uçuşları uygulandı. Son model uçaklar, Avrupa-G. Amerika arası yolculuğu 3 saate indirdi. Özellikle kitle turizminin gelişmesinde “Charter” uçakları önemli rol oynamıştır.
• Ancak uçak maliyetlerinin pahalı oluşu ve oluşturdukları gürültü ve hava kirliliği yüzünden bir yandan tepkiler çektiler bir yandan da rahat konforlu ve hızlı olmaları turistlerin rağbet göstermelerine neden oldu.
• Ülkemizde sivil havacılık 1947’de, Türk Hava Yolları ise 1955 yılında kurularak hava ulaştırmasına başlamıştır. Bugün bu faaliyete birçok özel havayolu şirketi de katılmıştır. Turistik amaçlarla kullanılabilen ve her türlü uçağın inebileceği çok sayıda havaalanımız vardır.