20–110 derece arasında değişen sıcaklıkları ve 2–500 lt/sn arasında değişen debileriyle bu sular, kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından dünyada ilk yedi ülke arasında değerlendirilmektedir. Termal sularımız doğal çıkışlı eriyik maden değeri yüksek, kükürt, radon ve tuz bakımından zengindir. Ülkemizde çok sayıda kaplıca tesisi bulunmaktadır.
Söz konusu kaynakların yüksek mineralizasyon içeriği sayesinde etkin tedavi edici özelliklere sahip termal su potansiyelinin, zengin kültürel, doğal değerleri ve iklimsel özellikleri ile birleşmesi sonucunda benzersiz bir sağlık turizmi ortamı sunmaktadır.
Termal turizmin bazı yararları şunlardır:
• 12 ay turizm yapma imkanı,
• Tesislerde yüksek doluluk oranına ulaşılması,
• Yüksek istihdam oluşturulması,
• Diğer alternatif turizm türleri ile kolay entegrasyon oluşturarak bölgesel dengeli turizm gelişmesinin sağlanması,
• Termal tesislerde insan sağlığını iyileştirici aktiviteler yanı sıra, eğlence ve dinlenme olanaklarının da bulunması,
• Kür merkezi (tedavi) entegrasyonuna sahip tesislerin maliyetini çabuk geri ödeyen karlı ve rekabet gücüne sahip yatırımlar olmasıdır.
Kültür ve turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğünün 2010 verilerine göre Türkiye’de 100 termal turizm tesisi ve 29727 yatak kapasitesi tespit edilmiştir. Bugüne kadar ülke genelinde 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilen 5 adet Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ve 73 adet Termal Turizm Merkezi bulunmaktadır.