Alternatif turizm kapsamında kış turizminin bölgesel bir kalkınma aracı olarak kullanılabilmesi için potansiyele sahip yörelerin turizme kazandırılması ve mevcut kış turizmi destinasyonlarının geliştirilmesi gerekmektedir.
Temiz havası, manzarası ve buralarda yapılan çeşitli etkinliklerle dağlara yönelik olarak gerçekleştirilen alternatif bir turizm şeklidir. Yoğun iş ortamı, trafik ve çevre kirliliğinin oluşturduğu stres ortamından uzaklaşmak için insanlar en çok doğal ortam alanlarından dağlara yönelmektedirler.
Ülkemiz yüzölçümünün yarısından fazlasını Beydağları, Bolkar dağları, Aladağlar, Munzur dağları, Cilo ve Sat dağları ile Kaçkar dağlarının oluşturduğu ve yükseltisi 1500 ile 3000 m’ler arasında değişen dağlarla kaplıdır. Ayrıca Nemrut, Süphan, Ağrı, Erciyes, Hasan Dağı gibi volkanik dağların varlığı da ülkemizin doğal potansiyelini artırmakta ve dağlık alanlardan turizm amacıyla yararlanmayı adeta zorunlu kılmaktadır.
Türkiye, farklı yüksekliklerde, zengin jeomorfolojik ve tektonik yapıya sahip, flora ve faunaya, yaylalara, zengin av ve yaban hayatına, buzul ve buzul izlerine, sirk göllerine, dağ tırmanışı ve yürüyüşlerine ve eşsiz manzaralara sahip olan dağlarıyla hem kış turizmi hem de dağcılık sporunu sevenlere çekici ve ilginç olanaklar sunar.
Yazın bile üzerinde kar eksik olmayan yüksek dağlar özellikle kışın kış turizminin canlı olduğu yerlerdir. Bu dağlarda kurulan tesislerde başta kayak olmak üzere kış sporları yapılmaktadır.
Faal olan başlıca kış turizmi merkezlerinin bulunduğu dağlar Uludağ (Bursa), Erciyes (Kayseri), Palandöken (Erzurum), Sarıkamış (Kars), Ilgaz (Kastamonu-Çankırı), Kartepe (Kocaeli), Saklıkent (Antalya) ve Davraz (Isparta)’dır.