Nihayet ona tahammül edemeyip anlaşmayı bozdular ve deveyi bacaklarından keserek feci halde öldürdüler. “Semud Halkı azgınlığı dolayısıyla yalanladı; en ‘zorlu bedbahtları’ ayaklandığında, Allah’ın elçisi onlara dedi ki: ‘Allah’ın (deneme için size gönderdiği) devesine ve onun su içme sırasına dikkat edin.’ Fakat O’nu yalanladılar, deveyi yere yıkıp öldürdüler. Rableri de günahları dolayısıyla onları yerle bir etti, kırıp geçirdi, orasını da dümdüz etti. (Allah, asla) Bunun sonucundan korkmaz.”[1]
Doğru yoldan sapıp ilahi kanunları çiğneyen düzenbazların sonu birbirlerine benzer şekilde hep hüsranla sonuçlanmıştır. “Onlardan öncekiler hileli düzen kurmuşlardı da, Allah’ın azap emri, onların kurdukları yapıların temellerine geldi, böylece üstlerindeki tavan tepelerine çöktü; azap onlara şuurunda olmadıkları yerden gelmişti.”[2] Kuran-ı Kerim’de olay şöyle ifade edilmektedir: “Üzerlerine tek bir sayha (korkunç bir ses, patlama) gönderdik; artık onlar ağıla konmuş kuru ot gibi saçıldılar’[3] ‘Kendilerini o sarsıntı yakaladı da, yurtlarında yüzüstü düşekaldılar’[4] ‘Sabaha girerlerken kendilerini o sayha yakaladı. Kazandıkları kendilerinden hiçbir şey savmadı Ne taştan köşkleri, ne de kayalar içinde oyulmuş barınakları başlarına gelen felaketten kendilerini koruyamadı.”[5]
Neml Suresi’nde Semud Kavminden şöyle bahsedilmektedir: “Andolsun, biz Semud (Kavmine) kardeşleri Salih’i: ‘yalnızca Allah’a kulluk edin’ diye (demek üzere) gönderdik. Bir de ne görsün, onlar birbirlerine düşman kesilmiş iki gruptur. ‘Ey kavmim’ dedi, ‘neden iyilikten önce kötülük konusunda acele ediyorsunuz? Allah’tan bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz.’ Dediler ki: ‘Senin ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık.’ Dedi ki: ‘Sizin uğursuzluğunuz (başınıza gelenler) Allah katında yazılıdır. Hayır, siz denenmekte olan bir kavimsiniz.’ Şehirde dokuzlu bir çete vardı, yeryüzünde bozgun çıkarıyorlar ve dirlik-düzenlik bırakmıyorlardı.
Aralarında Allah adına and içerek, dediler k: ‘Gece mutlaka O’na ve ailesine bir baskın düzenleyelim, sonra velisine: ‘Ailesinin yok oluşuna biz şahit olmadık gerçekten doğruyu söylüyoruz, diyelim.’ Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) farkında olmadıkları bir düzen kurduk. Artık onların kurdukları hileli düzenin uğradığı sona bir bak; biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik. İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır. İman edenleri ve sakınanları kurtardık”[6]
[1] Şems, 91, 11–15.
2 Nahl, 16, 26.
3 Kamer, 54, 31.
4 Araf, 7, 78.
5 Hicr, 15, 83–84.
6 Neml, 27, 45–53.