Çünkü kendilerine verilen büyük zenginlikler içerisinde şımarıp azamet gösterisinde bulunmuşlardı. Oysa pek çok insan topluluğunun özendikleri ve onların yerinde olmak istedikleri Sebe halkı, Allah’ın vermiş olduğu azap ile Kur’an’da da belirtildiği gibi, kısa bir zaman sonra efsanelere konu olan bir kavim haline geldiler.”[1] “Böylece biz de onları efsanelere konu olan bir halk kıldık ve onları darmadağın edip dağıttık. Şüphesiz bunda sabreden ve çok şükreden herkes için gerçekten ayetler vardır.”[2]
Sebe Halkı’nın yaşadığı ve artık tümüyle ıssız bir harabe konumuna gelmiş olan Marib, şüphesiz Sebe Halkı ile aynı hatayı işleyen herkes için bir ibrettir. Sebe Halkı, sel ile altüst edilen kavimlerin tek örneği değildir.
“Kehf Suresi’nde de iki bahçe sahibi bir kıssa anlatılır. Kimine göre, 32–43. ayetler arasında geçen ‘iki cennet’ ile dünyadaki ‘bahçe’ anlamındaki cennet kastedilmiştir. Rivayete göre bu iki bahçe, İsrail oğullarından iki kardeşe aitti. İnançlı olanın adı Yehuzâ veya Yemliha, inançsızın adı ise Kutrus veya Kıtfir idi.[3]
Bazıları bunların Mekke’de Beni Mahzun kabilesinden iki kardeş olup mümin olanın adı Ebu Seleme b. Abdulesed, kâfir olanın adı ise el Esved b. Abdulesed idi, demişlerdir. Kur’an-ı Kerim, bu iki şahsın isimlerinden çok vasıflarından bahsetmiş ve bu sıfatlara sahip olan kimselerin bulunabileceğine dikkat çekmiştir.
Ayette geçen kişiler belirli şahısları ifade etmediği gibi, burada geçen ‘cennet’ de belli bir yer olmayıp, aynı özelliği taşıyan yerlerin hepsini kapsamaktadır.”[4] Dr. Şevki Ebu Halil bahçe sahipleri kıssası ile ilgili olarak esrinde şunları kaydeder: “Bu kıssada, bahçe sahiplerinden birinin aynı Sebe Halkı gibi çok gösterişli ve verimli bir bahçesi vardır. Bu zatın hatası da Sebe Halkının yaptığı hatayla aynıdır.
‘Allah’tan yüz çevirmek ve kendisine nimet olarak verilenleri kendisine ait olduğunu sanmak.’ Kimine göre de: ‘Ashabul Cenne’, yani bahçe sahipleri Davran’da idiler. Davran, Yemen kabilelerinden biri olup Beni Herş’e aittir. Davran, bu bölgenin üstünde bulunan bir dağın adıdır. Davran da ismini bundan almıştır.”[5]
[1] www.kavimlerinhelaki.com.
2 Sebe, 34, 19.
3 Beğavi, Tefsir, III, 161.
4 Prof. Dr. Ahmet Bedir, Kur’an-ı Kerim Atlası, 216.
5 Dr. Şevki Ebu Halil, Kur’an Atlası Yerler Kavimler Peygamberler, 152.