HZ. ÂDEM’İN PEYGAMBER OLUŞU
Bir başka ayette de: “Hani Rabbin Âdemoğullarından, onların sırtlarından (sülblerinden) zürriyetlerini çıkarıp kendilerine nefislerini şahit tutmuş ve: ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ demişti. Onlar da: “Evet Rabbimizsin, şahit olduk” demişlerdi.
İşte bu şahitlendirme kıyamet günü: ‘Bizim bundan haberimiz yoktu’ dememeniz içindi. Veya: ‘Daha önce, ancak atalarımız şirk koşmuştu. Biz ise, onların ardından gelen bir nesiliz. Şimdi bu batılı kuranların işlediği günahlar yüzünden bizi helak mi edeceksin? Dememeniz içindi.
Bu yüzden hiçbir zaman kendisini başıboş sanmamalı, verdiği sözü hatırlamalıdır. Çünkü Allah, (sözüne bağlı kalıp doğru olan) sadıkları sadakatlerinden dolayı mükâfatlandıracak) tır.” Bir ayette bu uyarı şöyle gerçekleşmektedir: “Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve: ‘İşittik ve itaat ettik’ dediğinizde sizi, kendisiyle bağladığı sözünü (misakını) anın.
Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, sinelerin özünde olanı bilendir.” Ayetteki ‘nimet’ ten, ilahi sözleşmeden sonra Allah’ın insanlara doğru yolu açıklaması ve Müslümanları, doğru yolu takip etsinler diye, Dünya liderliği (Allah’ın yeryüzündeki halifeleri) mevkiine yükseltmesi şerefinin kastedildiği belirtilmiştir.
Yüce Allah bütün peygamberlere Muhammed Aleyhisselam’ı veya vasıflarını anmış ve O’na eriştikleri takdirde, kesin olarak iman edeceklerine dair kendilerinden ahd ve misak almıştır. Ayrıca Yüce Allah, peygamberlerinden bunu, kendi kavimlerine de haber vermeleri ve onların, kendilerinden sonra gelecek kavimlere de haber vermeleri hususunda da kesin söz almıştır.
Âdem Aleyhiselam’n aldanışı ve ondan sonra gelen kavim ve toplulukların bireysel ve kitlesel aldanışları konusunda Yüce Allah, bu andı da hatırlatarak sık sık uyarılar yapmıştır. Yasin Suresi’nde şöyle buyrulmaktadır: “Ey Âdemoğulları, ben size ahd vermedim mi ki: Şeytan’a kulluk etmeyin, çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. ‘Bana kulluk edin, doğru yol budur.’ Andolsun o, sizden birçok insan neslini saptırmıştı.
Yine de aklınızı kullanmıyor musunuz?” Bir ayette de “Peygamber sizi, Rabbinize iman etmeye çağırdığı halde niçin Allah’a inanmıyorsunuz? Halbuki O, sizden kesin söz de almıştı. Eğer inanırsanız.” Burada Allah’ın aldığı kesin söz, ahd-ü misaktır, yani ruhlar âleminde varlıklardan alınan sözdür.