ÂDEM’İN İKİ OĞLU KABİL VE HABİL
Kuran’da Âdem’in İki Oğlu’ olarak geçen bu olayın nerede yaşandığı ile ilgili olarak net bir bilgi yoktur. Dr. Şevki Ebu Halil, ‘Kur’an Atlası Yerler Kavimler Peygamberler’ adlı eserinde ise bu konuyla ilgili olarak şunları kaydetmektedir:
“Biz, bu kıssadaki olayların, Âdem ve Havva’nın orada yaşamış olmalarından dolayı Mekke-i Mükerrreme’de gerçekleştiğini düşünüyoruz. Bu yüzden şöyle denilmiştir: ‘Kabil, Habil’i öldürdüğünde Yemen’e kaçtı.’ Taberi’de şöyle denilmiştir:
‘Babasından kaçarak Yemen’e gitti.’ Dımeşk Şehri’ne kuzeyden bakan Kasyun Dağı’nda ‘Kan Mağarası’ denilen bir mağara bulunmaktadır. Bu mağara ünlüdür ve halkın çoğunluğu Kabil’in, kardeşi Habil’i burada öldürdüğüne inanıyor.
Dımeşk’ten Zebdani ve Beludan’a giden yolun sağında Burdi Nehri Vadisi’ne bakan dağın yanında (et-Tekiyye bölgesinde) yaklaşık 15 metre uzunluğunda bir kabir bulunmaktadır. Bazı insanlar bunun Habil’in kabri olduğuna inanıyorlar.”
İLK CİNAYET VE İLK KATİL
İlk cinayet olayı ve ilk katil hakkına şu bilgiler verilmektedir: “Kurban sınavını kaybeden Kâbil, kardeşi Habil’in yanına varıp: ‘Ben seni muhakkak öldüreceğim’ dedi.
Habil: ‘Beni niçin öldüreceksin’ diye sordu. Kâbil: ‘Çünkü Allah senin kurbanını kabul etti. Benim kurbanımı kabul etmeyip bana geri çevirdi’ diyerek tamamen kıskançlık belirtileri olan şu sözleri sıraladı:
‘Demek sen benim güzel kız kardeşimle evleneceksin, ben ise senin çirkin kız kardeşinle evleneceğim ha! Sonra da herkes senin benden daha hayırlı ve üstün olduğunu söyleyecekler ha! Bundan sonra da senin çocukların, benim çocuklarıma karşı övünecekler ha! Demek sen halkın içine gireceksin, onlar senin takdim ettiğin kurbanının kabul edildiğini, benim kurbanımın ise geri çevrildiğini öğrenecekler ha! Hayır! Vallahi halk ne beni, ne de seni, senin benden daha hayırlı olduğunu göremeyecektir! Ben, seni muhakkak öldüreceğim’ dedi.
Habil: ‘Benim günahım nedir? Allah ancak kendisinden korkanların ve kendisine itaat edenlerin kurbanlarını kabul eder. Sen beni öldürmeye kalksan da ben sana dokunmayacağım’ diyerek ondan kaçmaya çalışsa da, Kâbil onu öldürmek için fırsat kolluyordu.
Nihayet Habil bir gün dağlarda hayvanlarını otlatırken, akşamüzeri yatıp uyuduğu bir sırada, Kâbil onun yanına vardı. Yerden kaldırdığı bir taşla onun başına vurarak kardeşi Habil’i öldürdü. Böylece O, ilk defa cinayet işleyen, ilk katil olma bahtiyarsızlığına sahip büyük bir günahkâr oldu.”