Selahattin ÇELİK

Selahattin ÇELİK


İNSANIN YARATILIŞI ŞEYTAN VE TEVBE

30 Kasım 2017 - 00:03

ÂDEM’İN İKİ OĞLU KABİL VE HABİL
Eğer beni öldürmek için elini bana uzatacak olursan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.”  Bu ayette söylenmek istenen şudur: Habil Kâbil’e, kendisini öldürme girişimine karşı, kendisinin hiç direnmeden elini kolunu bağlayıp ‘gel beni öldür’ diye karşısında durması anlamını taşımıyor.

O, aslında şunu demek istemiştir: ‘Beni öldürmek için kötü niyetler besleyebilirsin; fakat ben bunu yapmam. Beni öldürme planları yapabilirsin; fakat ben, senin beni öldürme hazırlıklarını öğrendikten sonra bile, senden önce davranmak için bir şey yapacak değilim.’
Bu bağlamda şurası iyi anlaşılmalıdır ki, kişinin kendisini ölüme teslim etmesi fazilet değildir. Faziletli bir insan, Hz. Âdem’in soylu oğlu Habil’in yaptığı gibi saldırganın kendisi değil, düşmanının olmasını tercih eder.

 Şüphesiz kendi günahını ve benim günahımı yüklenmeni ve böylelikle ateşin halkından olmanı isterim. Zulmedenlerin cezası budur.”  Yani, ‘aynı suçu işlemektense, senin beni öldürmen için kötü niyetler besleme günahını işlemeni tercih ederim. Böylece sen kendi saldırganlığının günahının yükünü ve hem de, kendimi savunmak için belki sende açacağım yaraların günahını ve yükünü de taşıyacaksın.
Prof. Dr. Ahmet Bedir, ‘Kur’an-ı Kerim Atlası’ adlı eserinde Kabil ve Habil ile ilgili, bu bilgilere ek olarak şunları kaydetmektedir: “Kabil Hz. Âdem ile Havva’nın ilk, Habil ise ikinci oğlu olup aralarında bir yıl vardır. Kabil ve ikizi cennette, Habil ve ikizi dünyada doğmuştur.
Evlilik söz konusu olunca Kabil, kendi ikizinin diğerinden daha güzel olduğunu ve kendilerinin cennette, onların dünyada doğduklarını söyleyerek bu evliliğe itiraz etti. Bu itiraz karşısında Hz. Âdem’in onlara, Allah’a birer kurban takdim etmelerini istemesi ve kurbanı kabul edilenin isteği doğrultusunda hareket edilmesini istedi.

O zaman, kurbanın kabul edildiğinin alameti, semadan inen bir ateşin sunulan kurbanı yok etmesiydi. Kabul edilmeyen kurbanı ise yırtıcı hayvanlar yiyordu. Kurbanını malının en iyisinden ve ihlâs içinde seçen Habil’in kabul edilmesi ve Kabil’in reddedilmesi karşısında, Kabil daha da öfkelenerek kardeşine kin duymaya başladı.  Bu durumdan Hz. Âdem de endişe ediyordu.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum