Yüce Allah yaratılan ilk insan olan Hz. Âdem’i, meleklere verilmeyen ilimle donattı. “Ve Âdem’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: ‘Eğer doğru söylerseniz, bunları bana isimleriyle haber verin’ dedi.
Dediler ki: ‘Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın.’ Allah: ‘Ey Âdem, bunları onlara isimleriyle haber ver’ dedi. O, bunları isimleriyle haber verince, dedi ki: ‘Size demedim mi, göklerin ve yerin gaybını gerçekten ben bilirim, gizli tuttuklarınızı ve açığa vurduklarınızı da ben bilirim.”
Yüce Allah meleklere, Âdem Aleyhisselam’a secde etmelerini emretti. “Ve meleklere ‘Âdem’e secde edin’ dedik. İblis hariç, hepsi secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, böylece kâfirlerden oldu.” Bundan sonra Hz. Âdem ve nesli, aslı cinlerden olup, sonra şeytanların başı olan İblis ve nesline uyup uymamakta sınanacaklardır.
Hz. Âdem topraktan yaratılıp kendisine ruh verilince ve O’na secde edin emri verildi. “Böylece meleklerin tümü, topluca secde etti. Ancak İblis, secde edenlerle birlikte olmaktan kaçınıp-dayattı.” Yüce Allah İblis’e “Dedi ki: ‘Ey İblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın?’ Dedi ki: ‘Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim.” Bir başka ayette de: “ Hani meleklere: ‘Âdem’e secde edin’ demiştik. İblis’in dışında hepsi secde etmişlerdi. Demişti ki: ‘Bir çamur olarak yarattığın kimseye ben secde eder miyim?”
Yüce Allah’ın İblis’e bu sorusu ve O’nun verdiği cevap Kuran’ın değişik yerlerinde tekrarlanmaktadır: “Allah dedi ki: ‘Ey İblis, ellerimle yarattığıma seni secde etmekten alıkoyan neydi? Büyüklendin mi, yoksa yüksekte olanlardan mı oldun?’ Dedi ki: ‘Ben ondan daha hayırlıyım; sen beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın.’ Allah dedi ki: ‘Öyleyse oradan (Cennet’ten) çık, artık sen kovulmuş bulunuyorsun. Ve şüphesiz din (kıyametteki hesap) gününe kadar benim lanetim senin üzerinedir.”
Yüce Allah da O’na: “Dedi ki: ‘Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş bulunmaktasın. Ve şüphesiz, din gününe kadar lanet senin üzerinedir.” İblis bu kovuluş ve lanetlenme karşısında “Dedi ki: ‘Rabbim, öyleyse onların dirileceği güne kadar bana süre tanı.” Ve devamla: “Şu bana karşı yücelttiğine bir bak, andolsun, eğer bana kıyamet gününe kadar süre tanırsan, onun soyunu pek az dışında kuşkusuz kendime bağlı kılacağım.”
Burada Şeytan şunu demek istiyor: ‘Onları, itaatte sabit kalmayı gerektiren Allah’a halife olma konumundan ayıracağım. Onların yüce konumdan ayrılmaları aynen bir ağacın kökünden sökülmesi gibidir. Bu istek karşısında da Yüce Allah O’na dedi ki: “Öyleyse sen (kendisine) süre tanınanlardansın. Bilinen günün vaktine kadar. ”Şeytan daha sonra dedi ki. ‘”Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım.