Selahattin ÇELİK

Selahattin ÇELİK


3. KAVMİYETÇİLİĞİN TEHLİKESİNİ VURGULAYAN BAZI AYET VE HADİS

19 Eylül 2016 - 00:01

Hinduların kast sisteminde de bu ayrım vardır. Bu yüzden Brahmanların üstünlüğü kurulmuş, yüksek tabakadan olanlar karşısında diğer bütün insanlar aşağı ve pis kabul edilmişler ve paryalar zillet ve rezaletin çukurlarına atılmışlardır. Yakın geçmişte Bosna-Hersek’te, hatta bugün bile Filistin’de, Burma-Arakan’da, bazı Avrupa ülkeleri ve Amerika’da ve dünyanın çeşitli yerlerinde başta Müslümanlara karşı olmak üzere gücü elinde bulunduran bazı unsurların güçsüz bırakılmış topluluklara karşı sergiledikleri, ırkçılık ayrımı, onları akıl almaz vahşetlere sürüklediği tüm çağdaş dünyanın gözleri önünde cereyan etmektedir. Irkçılık ve kavmiyetçilik illeti, kendilerinden olmayan insanları aşağılayıp onları diri diri yakacak, 90 yaşındaki ihtiyar bir kadını çok sayıda bıçak darbeleriyle öldürecek kadar gözlerini döndürmüştür.[1]
Siyah ve beyaz ayrımının, Afrika ve Amerika’da siyah cinsten olanlara yaptırdığı zulüm ve işkenceyi tarih sayfalarında aramaya gerek yoktur. Günümüzde, 21. asra geldiğimiz bu çağda bile bu ayrım herkesin gözleri önünde cereyan etmektedir. Avrupalıların Amerika kıtasına giderek Kızılderililere yaptıklarının, Asya ve Afrika’nın zayıf milletleri üzerine hâkimiyet kurarak yaptıkları zulümlerin altında, hep kendi millet ve ırkının dışında olanların can, mal ve namusunun kendilerine mubah olduğu düşüncesi yatmaktadır. Bu düşünce bazılarına, başka milletleri yağmalamaları, köle yapmaları, hatta onları gereksiz varlık gibi görüp varlık âleminden silip atmaları gibi sapıkça davranışlar göstermeleri normal haklarıymış gibi göstermektedir.
 
 

 
             Resim: 5- Kavmiyetçilik Hastalığına, Futbol sahalarında da sıkça rastlanmaktadır.
 
 
Batı milletleri ırkçılığının, bir milleti diğer bir millete karşı nasıl canavarlaştırıldığının en kötü örnekleri yakın zaman savaşlarında görülmüştür ve hâlâ görülmektedir. Bilhassa Nazi Almanya’sında ırk felsefesi ve Germen ırkının üstünlüğü düşüncesinin, İkinci Dünya Savaşı’nda sergilediği korkunç tablolar göz önüne alındığında insan rahatlıkla, bunun korkunç ve müthiş bir sapıklık olduğunu anlayacaktır. Günümüz Avrupası’nda bazı konutların işaretlenmesi, duvarlarına ırkçılık söylemleriyle karalanması, hatta yakılması nasıl izah edilebilir? Türkiye’mizde geçmişte olan ve günümüzde de devam eden terör olaylarının yegâne sebebi de bu hastalık değil midir?
İlahi Mesaja kulak verilmiş olsaydı bu kötülükler insanlara bu kadar maddi ve manevi zararlar vermezdi. “Ey ümmetler! Her birinize bir şeriat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şeraitlerde) sizi denemek için (böyle yaptı). Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Artık size, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri(n gerçek tarafını) O haber verecektir.[2] Bu yüzen Allah’a inanmış, peygamberlere ümmet olmuş dünya insanları, farklı görüşler, politika ve menfaatler yüzünden birbirleriyle uğraşacak, birbirini yiyecek yerde peygamberlerinin çağırdığı hayırlı hedeflere varma yolunda yarış içinde olmalıdırlar.
 

[1] Ekim, 2013, Gazete manşetleri.[2] Maide, 48.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum