Oruç ibadetinin çok çeşitli incelik ve hikmetleri var
Çok değerli okuyucularım!
Oruç ibadetinin incelikleri kadın ve aile dergisi ŞEBNEM’de şöyle dillendiriliyor:
Mü’minler olarak kulluğumuza çekidüzen vermek adına hasretle ve iştiyakla beklediğimiz Ramazan ayında bizlere farz kılınan oruç ibâdetiyle muhatabız. Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerîm’inde:“Ey îmân edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki takvâya erersiniz.” (el-Bakara, 183) buyuruyor.
Hicretin ikinci senesinde Medîne-i Münevvere’de bütün Müslümanlara farz kılınan oruç ibâdeti; kitap, sünnet ve icmâ ile sabittir. İnkâr eden küfre düşer. İnsanların sâhibi yüce Yaratıcımız tarafından emredilen bütün hususlarda, bizim bilebildiğimiz veya bilemediğimiz nice hikmetleri vardır. Biz de görebildiğimiz kadarıyla oruç ibadetinin bu fayda ve hikmetleri üzerinde durmak istiyoruz:
Oruç, Cenâb-ı Hakk’a ve O’nun emirlerine bağlılığın göstergesidir. Hiç şüphesiz ki Allah Teâlâ, yarattığı kullarını açlıkla, susuzlukla, mallardan eksiltmekle ve nice başka şeylerle imtihan edeceğini Bakara Sûresi’nin 155. âyet-i kerîmesinde haber vermiştir. Bu âyet-i kerîme mûcibince, hakkıyla orucunu tutan mü’min, Rabbinin açlık imtihanını başarmış olarak dîni samimiyetini ve hassâsiyetini göstermiş olur.
Oruç, müminleri sabra alıştırır. Bilinsin ki sabır, başarının sırrıdır. Sabır, problemlerden, sıkıntılardan, musîbetlerden kurtulmanın yegâne ilacıdır. Hayatta, ilimde, ticârette, savaşta her çeşit hâdisede sabredenler dâima başarıya erişirler. Allah Teâlâ sabredenlerle beraberdir. Oruç ile kul, bedenin pek çok isteklerine sabretme becerisi kazanır.
Oruç, şükür ifâdesidir. Oruç ile mü’min Allah Teâlâ’nın insanlara lütfettiği nimetlere şükretme, Cenâb-ı Hakk’ın azabından korunma, kıyâmet gününün şiddet ve sıkıntısını hatırlama hâlini yaşar. Bu hususla ilgili olan âyeti kerimede Hak Teâlâ:“Ey îman edenler! Oruç, sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz…”(el-Bakara, 183) “…Umulur ki şükredersiniz.” (el-Bakara, 185) buyurmuştur.
Oruç, şefkat ve merhamet duygularını geliştirir. Bizim sahip olduğumuz nice nimetlerden mahrum olan kardeşlerimizi düşünerek onlar için yardım etme hisleriyle dolarız. Nitekim İslam coğrafyasının değişik yerlerinde pek çok müslüman açlık ve susuzluk içinde kıvranmaktadır. Şüphesiz açlık ve susuzluk, acıların en çetinidir. Mü’minler olarak kendi nefsimiz için istediklerimizi, diğer kardeşlerimiz için de isteyerek fakir, kimsesiz ve muhtaçların hâlini düşünerek onlara şefkat ve merhametle yardım ederiz.
Oruç, günahları bağışlatır. Ramazan orucunu lâyıkıyla tutan, inşâallah günahlarından kurtularak temizlenmiş olur. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:“Kim fazîletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”