Rahatsız oluyorlar. Her türlü desise ve planlarına rağmen, özellikle gençlerin İslama ilgi duymalarından rahatsız oluyorlar. Camilere namaza gidenlerin çokluğu, sivil toplum örgütlerinin yoksul, yetim, yolda kalmış demeden her kesime ulaşmasından ve Allah rızası dışında bir beklentileri olmamasını anlayamıyorlar ve kızıyorlar. Kötüyü örnekleyerek, nefslerini şişirip durdukları ve hiç ölmeyecek gibi sadece mide ve zevkleri için yaşadıklarını adlarından daha iyi biliyorlar. Kralın çıplaklığı ortada ve bunu en iyi birbirlerine bakarken görüyorlar. Çevrelerinde ufuklara bakan insan istemiyorlar.
Asr-ı saadet. Rasulullah sabah güne başladığı namazda ilk kıraatinde “ de ki ey kafirler, ben size ve yolunuza asla uymayacağım” diye haykırması gibi, bugün İslam ahlakı merkezli yaşayanlar bu hayatlarıyla aynı sözü haykırıyorlar mühürlü yüreklere. Size benzemeyeceğiz diyorlar. İki dünya var diyorlar. Ötede olan için çalışıyorlar. Zaten hep öteye bakıyorlar. Hayatta kalmak için hendek kazmak zorundayken, ufka ve ötelere baktılar. Fetihleri gördüler. Üzerlerine taş konup, vücutları iplerle gerilirken ötelere baktılar cenneti gördüler. Bedir’de Binlerce insanın ok, kılıç, mızrak darbelerine maruz kalırken ötelere baktılar, Lebbeyk nidalarıyla Mekke’ye girdiklerini gördüler.
Bir kafanızı kaldırabilseniz. Rafınızda duran, belki duvarınızda asılı kitaba bir dokunabilseniz. Bakışlarınız ufka yönelecek. Tüm dünyaya yaydığınız kapitalizme takılı kalmasanız, bu kemiricinin yüz yıllık olduğunu, vaad ettiği hayatın vıcık vıcık insan eti ezen kıyma makinesi olduğunu göreceksiniz. Bir kafanızı kaldırsanız, kendinizi evinizdeki eşe saklayacaksınız. Ne bir bakışla, ne bir sözle, ne bir temasla evinizi kirletmeyeceksiniz.
“ Kul! Ya eyyühel Kafirun! Biz size benzemeyeceğiz ve hep ufka bakacağız. Sizin da bu kafayla bize benzeme şansınız yok. Çukurdan çıkmadan mümkün değil. Kendi ellerinizle, kendi şekillendirdiğiniz kazma ve küreklerle azar azar kazdığınız çukurdan çıkmadan olmayacak. Bir kazma kumar ile bir kürek zina ile. Bir kazma yalan ile bir kazma iftira ile. Bir kazma çıplaklıkla, bir kazma ihanet ile. Azar azar kazdığınız kendi çukurlarınızdasınız. Biz sizin gibi davranarak size benzersek, her yer çukurlaşacak. Yüzeydeyiz sanacağız hep beraber. Huruç la mümkün olacak. Işık sönecek. Nur yok olacak.
“O ” (SAV) nasıl haykırdıysa kafirlere. Camları açık. Duyuyorlar. Müşrikler duyuyor. Hıristiyanlar, Yahudiler ve dehriyyun duyuyor. Açıkça haykırıyor. Ve haykırın diyor. “ Kul Ya Eyyühel Kafirun. La A’budu ma Ta’budun. Şimdi sıcakta tesettüre sarılan, gözlerini yerden kaldırmayan, ne deseler, namazı, camiyi, yetimi, yoksulu, yolda kalmışı, mülteciyi yalnız bırakmayanlar haykırıyorlar. Biz size benzemeyeceğiz ve tek dünyalı aklınıza tabi olmayacağız.