Kim kime güvenecek?
Güvenilenler ihanet ettiler. Güvenmeyin diyenlere itibar edilmediğinden ihanete uğrayanlar da güven kaybettiler. Uyaranlar, silüetleri, eylemleri, amaçları, niyetleri benzemese de ihanet edenlerle aynı bahçede yetişmiş, aynı havayı solumuş bilindiklerinden üzerleri çizildi.
Özellikle Vatanımı işkal güçlerine peşkeş çekmeyi hedefleyen darbe girişimi tarihi olan 15 Temmuz gecesi ve sonrasında dayatılan “ TÜM İSLAMİ OLUŞUMLAR AYNIDIR. BUGÜN BUNLAR HAİN ÇIKTI YARIN DA DİĞERLERİ AYNISINI YAPACAKLAR” söylemi bazıları için kelime-i şehadetten daha kıymetli oldu. Bu da hükümet edenler üzerinde baskıya neden oldu. Basanlar iki gurup. Bir gurup 14 yıldır turuncu tişört giyenler ama altlarında kırmızı renkli at baskılı tişört giyenlerden oluşuyor. Diğer gurup dışarıdan ve açıktan ok desenli kırmızı tişörtlüler. İki gurup da Yeni Türkiye’nin eski, asıl ve asil sahiplerinin yükselişine bir türlü tahammül edemeyen hazımsızlardan oluşuyor.
İmam hatip okullarını açarak, başörtüsünü olması gereken hukuki şartlara taşıyarak, Müslümanlara onurlu yaşam imkanı sağlayan kadrolarımızın içinden, yukarıdaki gurupların da baskısıyla “artık İslamcıları istemiyoruz” tavrı hissediliyor gibi. Ben burada kendime ait sözleri keserek “İHTİYACI OLANLARA” aslında hiç içimizde olmasalar da kaynak ve mekan olarak aynı köklerden çıkmış gibi görünen ya da algılanan kötülerden dolayı İslami kesime tavır alınamayacağı ile ilgili bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Bediüzzaman (Rahmetullahi Aleyh) Said Nursi Yirmi İkinci Mektup’ta aşağıdaki meali verilen ayetler kapsamında düşünerek ve düşünülmesini isteyerek iman edenleri iman edenlere karşı düşmalık edemeyeceklerini de hatırlatarak muhabbete davet etmiş. Aslında Birinci Mebhas başlığı altında Altı Vecihte ( Tarzda) açıklanan konunun ilk iki Vecihi konumuzu anlamamıza yeteceğinden bu bölümleri alıntılıyorum.
Şu Mektup iki mebhastır. Birinci Mebhas, ehl-i imanı uhuvvete ve muhabbete davet eder.
Birinci Mebhas
1 : Allah’ın adıyla.“Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
2 : “Mü’minler ancak kardeştirler; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin.” Hucurat Sûresi, 49:10.
3 : “Kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver. Bir de bakarsın, aranızda düşmanlık bulunan kimse candan bir dost oluvermiştir.” Fussılet Sûresi, 41:34.
4 : “Öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenlere gelince, Allah iyilik yapanları ve iyi kullukta bulunanları sever.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:134.
MÜ’MİNLERDE nifak ve şikak, kin ve adâvete sebebiyet verentarafgirlik ve inat ve haset, hakikatçe ve hikmetçe ve insaniyet-i kübrâolan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaiyece ve hayat-ı mâneviyece çirkin ve merduttur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriyeiçin zehirdir. Şu hakikatin gayet çok vücuhundan altı vechini beyan ederiz. (Devam erecek...)