Türk insanı kalıpları aşabilen bir özelliğe sahiptir. Olaylara , oluşumlara farklı pencerelerden bakabilmektedir. Bu yönü iyi kullanılmalıdır. Yeter ki imkan verilsin, ortam oluşturulsun. Yeri gelir Ferhat gibi dağı bile deler. Üretimde yerli , yenilikçi ve yeşil üretim amaç olmalı. Bize ait, modern ve doğa dostu bir üretimi gaye edinerek dördüncü sanayi devrimine hazırlanmalıyız. Sadece tekstil, otomobil, demir, çelik satarak bu hayaller gerçekleştirilemez. Ülkemiz yeni bir sıçrama yapmak zorunda. Gelirimizi artırmalı artık ülke olarak GSMH’da 20.000 $’ı konuşmalıyız. Bunun için nitelikli üretime geçmek durumundayız. Şimdi odaklanmamız gereken nokta katma değeri daha yüksek ürünler üreterek dünya pazarına girmek olmalıdır. Bu da ancak ileri teknolojiyle mümkündür. Ar-Ge ve inovasyon olmazsa olmazımız olmalıdır. Her orta ölçekli oluşum harekete geçirilmeli. Farklı üretimle Dünya pazarında yerini almalıdır.
Nano teknoloji ile üretilmiş bir kumaşın kg fiyatı dünyada 600 $ iken, ülkemizde en iyi kumaşın kg fiyatı sadece 26 $’dır. İtalya bizden ilerdedir. Kumaş kilo gramı İtalya’da 98 $’dan satılmaktadır. Bizim neredeyse dört katımızdır. Bu şartlarda piyasada rekabet oldukça zorlaşmaktadır. Bizlerin Nano Teknolojiye geçip yüksek katma değerli kumaşlar üretmesi şarttır. Yine Mercedes 180 miyar dolarlık bir şirkettir. Yıllardır motor üretmektedir. Fakat son dönemde geri kalmıştır. Tesla yeni kurulmasına rağmen Hibrit Motor üretimine geçerek mal varlığını 35 milyar dolara çıkarmıştır. Mercedes birikimine rağmen Tesla ile mücadele edememektedir. Bu da yenilikçiliğinin Ar-Ge’nin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Şimdi Dünyada Hibrit Motor dönemi başlamıştır.
Dünyada Dijital Cağ’la birlikte bilgi dönemine girilmiştir. Buda bilginin satımı demektir. Ülkeler bu dönemde bilgi satmakta ve ekonomisini güçlendirmektedir. Özellikle yazılım sektörü dünyanın en önde giden kulvarı olmuştur. Türkiye artık bu bu kulvara girmek durumunda. Yazılımda daha ileri giderek dünyaya bilgi satmayı hedeflemelidir. Bunu yapacak beyin gücüne sahibiz. Yeterki bu insanımıza iyi verilsin. Bunun alt yapısı iyi kurulsun. Amerika’da bulunan Silikon Vadisi ürettikleri yazılımla dünyaya bilgi satmaktadır. Ülkenin en önemli kaynaklarından biri bilgi üretimi olmuştur. Tarihte yaptığımız gibi yeniden bilgi ve katma değer üreten bir ülke olmak durumundayız. Bu nedenle ülkemiz içinde dahi konumda olan insanlara sahip çıkmalı ve beyin göçünü engellemek suretiyle bu kazanımları ülkemizde tutmalıyız. İşi, gayereti,çalışması, emeği bilgi olan bir ülkü, Dünyanın en süper gücü olmaya adaydır. Bu nedenle daha çok çalışmalı ve kendimizi çağın koşullarına göre yetiştirmeliyiz.
Fabrikaların seri üretimi de geride bıraktığı bir sanayi dönemi bizi beklemektedir. Yazılımla birlikte dördüncü sanayi kuşağında artık otomatik olarak, makineler tarafından ürün raftan alınır alınmaz üretim yapılmaktadır. Bu şu şekilde gerçekleşmektedir. Beyaz 40 numara Slim-Fit bir gömlek raftan alındığı an fabrika otomatik üretime geçmekte ve bunu gerçekleştirmektedir. Yani satıldığı kadar üretim. Stoksuz doğrudan arz.
Ülke olarak bundan önceki sanayi dönemlerini ıska geçtik. Kendi kendimizle uğraşmaktan fırsat bulup ta hamle yapamadık. Hep seyrettik , adım atamadık. Bu dönem geri de kalmalı. Dünya’da süper devletler liginde dördüncü sanayi dönemi başlatılmışken bizler buna uzak duramayız. Bizlerin alt yapı, inovasyon , yetişmiş insan gücü, Ar-Ge birimlerimizle böylesine bir çağa hazırlanması gerekmektedir. Öyleyse bu yarıştan kopamayız. Yakaladığımız büyüme ivmesini daha da yukarılara taşımak için çaba harcamalıyız. Bilgiyle oturup , bilgiyle kalkmalıyız.