Demek ki neymiş, hızın artması ile geleceğe yolculuk etmek olasıymış.
Bir önceki yazımdabunu uzay gemisi ile mümkün olabileceğinin iddialarını paylaşmıştım. Hatta geçmişe yolculuk geleceğe yolculuktan daha zormuş da demiştim.
Peki, uzun yıllar uzay gemisinin içinde bulunmadan nasıl geçmişe yolculuk yaparız?
Bu sorunun cevabına yine teorik olarak bilim, kapalı zamansı eğriler ve solucan delikleri ile çözülebilir diyor.
Einstein'in teorilerine, bildiğimiz 3 boyutlu evrene zaman kavramı da eklenerek 4 boyutlu bir uzay-zaman oluşuyor.
Uzay-zaman, her noktanın ve olayın belirli bir yerde ve zamanda temsil edilmesinden oluşuyor. Teoriye göre, bütün yaşamınız uzay-zaman içerisinde bir nevi kıvrık solucan gibi yer oluşturuyormuş. Bu solucanın kuyruğunda doğduğunuz an kafa kısmında ise öleceğiniz an bulunmaktaymış. Solucanın vücudu ile oluşan çizgiye, nesnenin yerel çizgisi deniyor.
Einstein'a göre bu çizgiler kara delikler gibi çok büyük oluşumların yerçekimi kuvveti tarafından saptırılabiliyormuş. Gene teoriye göre, eğer bir nesnenin yerel çizgisi çok fazla saptırılabilirse kendi etrafında bir döngü oluşturabilir ve kafa ile kuyruk kısımları birleşerek geçmişe bir koridor yaratabilirmiş. İşte bu şekilde yaratılacak koridorlar deliklerine bilim adamları solucan deliği adını veriyor.
Deliklerdeki bağlantıyı kısaca özetlemek gerekirse diye de bir örnek sunuluyor;
“Elinizde bir kağıt olduğunu ve parmağınızı bunun bir ucundan öbür ucuna sürüklemek istediğinizi varsayalım. Yapılacak tek işlem boydan boya kâğıdı kat etmek olacaktır. Ancak, şimdi kâğıdı ikiye katladığınızı ve başladığınız yerden bir delik açtığınızı varsayalım. İşte o anda parmağınız kâğıdın varmak istediğiniz diğer ucundan çıkacaktır. Böylece hem mesafe hem de zaman olarak daha farklı bir sonuç elde etmiş oldunuz.”
Harika değil mi… İşte solucan delikler de buna benzer şekilde uzay-zaman içinde bir noktadan diğerine kısa yoldan varmamızı sağlayacak olan deliklermiş.
‘Alice Harikalar Diyarında’masalındaki gibi. Alice'in evindeki ayna bir bakıma bir solucan deliği gibi gerçek dünya ile fantezi dünyasını birleştiriyordu ve Alice aynanın içerisinden geçerek diğer dünyaya varıyordu.
Ancak bilim, gerçek yaşamda bir solucan deliği yaratarak iki ayrı noktayı birleştirebilmek o kadar kolay değil diyor. İki benzer enerji makinesinden ve makinelere de yaklaşık patlayan bir yıldızın verdiği kadar, elektrik enerjisi ile yüklenmesinden bahsediliyor.
Böylece bu enerjiyle birbirlerine belirli bir uzaklığa getirildiklerinde uzay-zamanda bir delik açabilir ve bir solucan deliği oluşturulabilir deniliyor.
Geçmişe yolculuk konusunda ABD Princeton üniversitesinden fizik profesörü RichartGott' ın bir teorisine göre, ışık hızı ile hareket edebilen bir uzay gemisi uzayda kozmik ışınların çevresinde bir tur atabilirse geçmişe yolculuk yapabilir diyor. Kozmik ışınların çevresinde derken kastedilen şey bir kara delik tekilliğinin yakınından bir bir daire çizerek konik bir açıyla turlayıp geçmek anlamına geliyormuş.
Geçmişte dedeyi yok etseniz, bugün yoksunuz!
Düşünsenize, hadi geçmiş – gelecek arasında bir gidip gelelim dediniz.
Geçmişe yolculuk yaparak dedenizin çocuk olduğu zamana gittiğinizi düşünün. Burada dedeniz ile tanışıp onu ya yok ettiğinizi veya anneanneniz ile evlenmesini engellediğinizi varsayın. Sonuçta, anneniz hiçbir zaman doğamayacak ve o andan itibaren geçecek olan zaman günümüze geldiğinde artık bu dünyada sizin var olmanız olası olmayacak. Böylece, teorik olarak geçmişten tekrar günümüze yolculuk ettiğinizde artık var olmuyor olacaksınız.
Peki o zaman, var olmadığınız bir dünyadan nasıl olup da ilk başta geçmişe yolculuk edebildiniz?
İşte bu gibi teorik ve felsefi paradoksal soruları ancak kuantum mekaniğinin multiverse yaklaşımı yanıtlayabiliyor. Yani, bir evrende siz var olurken diğer birinde dedeniz anneanneniz ile evlenmediğinden hiçbir zaman var olmadınız.
Teknoloji hızla ilerlerken aklımızda binlerce cevaplanması güç sorular da bizimle beraber büyüyor. Kim bilir yakın zamanda nasıl ‘Jetgiller’ beklentimizin karşılanmasını umuyorsak, “Geçmişe de bir göz atıp gelelim, kim yalan söylüyor şimdi anlarız” diyeceğimiz günler de elbet gelecektir.