Antalya gibi sıcak bir memlekette doğal olarak birçok sitenin yaz aylarında hizmete giren açık havuzları da mevcut. Şehrin belli bölgelerinde pandemi sebebiyle site havuzları 2020 yazını susuz geçirdi. Kimi site sakinleri durumu hassasiyet ve hoşgörü ile karşılarken, uzun zamandır evden dışarı çıkmayan çocukların tek eğlencesi havuzlar olması sebebiyle, çocuklu ailelerden tepki alan site yönetimleri de oldu. Özellikle uzmanların havuzda kullanılan klorda Covid19 virüsünün yaşayamayacağını, böylece bulaş riskinin olmayacağını belirtmesi üzerine tatil ihtiyacını da karşılayamayan ailelerden gelen tepkiler de büyüdü.
Site sakinlerinin görüşlerini aldığım sırada, “Uzun yıllardır sitede oturuyor ve aidatımı aksatmadan veriyorum. Pandemi sebebiyle genellikle her sene Mayıs sonu, Haziran başı bakımı yapılıp açılan açık havuzlarımız bu sene maalesef açılmadı. Yönetimi de anlıyorum fakat doktorların klorlu suda virüsün yaşamayacağını söylediği günden bu yana çocuklarımızı ikna edemiyoruz. Ayrıca denize götürsem, toplu taşımada daha fazla risk taşıyacaklar. Burada en azından daha tedbirli olunabilir.”
Diyenler olduğu gibi;
“Aman iyi oldu, sadece site sakini değil, tatil amaçlı Antalya’ya gelenlerin de girdiği su akşama kadar klorlansa da şezlong, ıslak zemin, havlu gibi etkenlerle de bulaş riski yaşayacağız. Bizler de düzenli aidat veriyoruz ama sağlığımızdan daha üstün tutmuyoruz bu durumu!” Diyen de.
Dikkatle bakıldığı zaman her iki tarafta da haklılık payı var.
Yine başka bir siteye yöneliyorum. Havuz açık. Hemen bir site sakinini çeviriyorum.
O da ayrı dertli. “Sitede çıkan anlaşmazlık sebebiyle havuzumuz daha yeni açıldı. Ağustos ayının ortasındayız ve 15 güne kadar kapatılacakmış. Ya açmasalardı ya da öyle iki haftaya kapatmasınlar. Bu sene iyice bunaldık. Gerekli önlemler alındığı takdirde belki daha güvenli bile diyebiliriz. Akşama kadar çocuklarla evde olan anneler anlarlar beni. Tatil yok, iş güç aksadı. Çocukların eğitimi derseniz, o da askıda. Huzurumuz kalmadı. Bari tek eğlenceleri havuzu çocuklara bıraksınlar.”
Farklı mahallelerde 4 farklı site dolaştım. Farklı site sakinlerinden farklı görüşler edindim. Evet, tahmin ettiğiniz gibi çoğunlukla kadınlarla iletişim halindeydik çünkü onlar daha fazla ilgi gösterdi. Malum gün içinde evde olanların çoğu kadınlar ve çocuklar. Uzaktan eğitimleriyle de genellikle anneler ilgileniyorlardı. Dolayısıyla fazlasıyla tatili hak eden yerli vatandaş, virüsün bulaş riskiyle mücadele ederken maddi imkânsızlıklar da üstüne tuz biber oldu. Tabi evlerinde böyle havuz imkânı olanlar da değerlendirmek istedi. Aslında konuştuğum herkes kendince haklıydı. Benim ilgimi tek bir şey çekti. Önce tedbir. Tedbir alınarak, dikkat edilerek ve farkındalık sağlanırsa daha çözümcü yaklaşımlarla hareket edilebilir. Havuz da açılır, sağlığa uygunluk da sağlanır, insanlar da bir nebze olsun oluşan imkânlardan yararlanır.