Severek okuduğumuz, hayranlık duyduğumuz ünlü yazarlar hakkında neler biliyoruz diyerek girdim bu işe. Hikâyelerinde garip farklılıklar olunca da kaleme alayım dedim. Bu kısa anlatımlarda neler var neler… Güzellikten dem vuranların kendisinin çirkin bulmasıyla geçen ömrü mü dersin, beğenilme arzusu içinde kıvranmış olanını mı istersin, kahve tutkunundan tutun da, kimi yaşlılık korkusu içinde, kimi çapkın mı çapkın, kimi de çürük elmadan ilham alarak girmiş bu davaya.
Gelin merak edilenlere bir göz atalım…
Yaşlılık korkusu: Victor Hugo
Fransız edebiyatının en büyük yazarlarından olan Victor Hugo’da yaşlanmaya karşı acayip takıntılı. Her sabah buzlu su ile duş alarak vücudunu diriltmek isteyen, sesi için çiğ yumurta içen ve beğeni alma çabası sonuç verdiğinde de çok mutlu olan bir kişilikmiş.
Çapkın: Orhan Veli
Türk edebiyatının usta yazarlarından Orhan Veli ‘nin çapkın olduğu dönemindeki kendisini tanıyan insanlar tarafından dile getirilmiş. Orhan Veli çapkın olduğunu kendisi de kabul edermiş.
Hatta sevgililerini saydığı <Aşk Resmi Geçidi> isimli bir şiiri de edebiyata attığı çapkın imzalardan biri olmuş.
Çirkin olduğunu düşünen: Cahit Sıtkı Tarancı
“Yaş otuz beş yolun yarısı eder, Dante gibi ortasındayız ömrün” dizeleriyle Türk şiirine damga vuran Cahit Sıtkı Tarancı kendini hiç beğenmezmiş. Lisede diğer arkadaşlarına gelen mektupları kıskanıp, kendi kendisine mektup yazan, yollayan ve mektup kendisine ulaşınca da çocuklar gibi sevinirmiş. Kendisini çirkin bulsa da her zaman bakımlı ve şık bir adammış.
Cinsel Kimliğinden Dolayı Hapis Yatan Oscar Wilde
Oscar Wilde henüz küçük yaşlarından beri yaşıtı erkek arkadaşlarından farklı. Aşırı düzenli, dekorasyona düşkün ve giyimi ile diğerlerinin arasında hemen dikkat çeken bir çocukmuş. Başarılı öğrenciliği ile de ön planda olan Wilde, sevgilisine yazdığı mektuplar yüzünden 2 yıl hapis cezasına çarptırılmış. Mektuplar 2010’da açık artırmayla satılmış.
Örgü ören ve reçel yapan: Hüseyin Rahmi Gürpınar
“Gulyabani” kitabının yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar tam bir temizlik hastasıymış. Sırf bu yüzden evlenememiş. Devamlı eldiven kullanırmış. Sosyal ortamlarda pek bulunmayan yazar, kendi sosyal ortamını kendisi oluşturmuş. Yazmadığı zamanlarda evde yurt dışından getirdiği örgü modellerini örermiş. Zaman zaman ev reçeli yapmaya da bayılırmış.
Çürük Elmadan İlham Alan : FriedrichSchiller
Şiirlerinde doğayı hissettiren dönem şairlerinden FriedrichSchiller masasında bulunan çürük elmayı koklar ve ilham gelmesini beklermiş. Elma ile gelmeyen ilhamı ise kendini banyoya kapatarak suyun içinde beklermiş.
*Daha nicelerini, merak edilen yönleriyle yarınki yazı dizimde sizlerle paylaşacağım…
(Arkası yarın…)